Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, Sağlık Bakanlığı’nın sezaryenle doğumu yüzde 15-25 arasında sınırlamasına tepki göstererek “Gelişmiş ülkelerin yıllardır indiremediği sezaryenle doğum oranlarını bir tek yönetmelikle indirmek mümkün olmadığı gibi sezaryenle doğum oranlarının yüksekliğinin tek sorumlusu da hekimler değildir.
Önce normal doğumu özendirecek altyapının hazırlanması gerekmektedir” dedi.
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, ANKA’ya yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı’nın, 1 Eylül’deki yönetmeliği ile yüzde 15-25 sezaryen oranının Türkiye'de hekimler tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini ve bunu gerçekleştirmeyen hekimlerin ile bu hekimlerin çalıştığı kurumların performansının düşürüleceğini hatırlattı. Türkiye'de sezaryen oranlarının yüksekliğinin bilinen bir gerçek olduğuna işaret eden Prof. Dr. İtil, “ABD dahil birçok ülkede bu oranlar istenilen seviyede tutulamamaktadır” dedi.
-“BİZDE HENÜZ GEREKLİ ALT YAPI YOK”-
Yüzde 15-25 olarak istenen oranların, gelişmiş ülkelerin birçoğunda olmadığını ifade eden TJOD Başkanı Prof. Dr. İtil şunları söyledi:
“Onlar da sezaryen oranlarının düşürülmesi yönünde çalışmalar yapmaktadırlar. Hastaneler de normal doğuma özendirici tedbirler almaktadırlar. Bizde ise henüz altyapı oluşmadan, yeterli ekipman sağlanmadan bu oranların yüzde 15-25'e indirilmesi yöntemine geçildi. Bu durum, kadın hastalıkları doğum uzmanı arkadaşlarımız arasında büyük bir sıkıntı ve tepki yarattı. Gelişmiş ülkelerin yıllardır indiremediği sezaryenle doğum oranlarını bir tek yönetmelikle indirmek mümkün değil. Bu oranların zaman içinde indirilmesi tüm doktorların isteği; fakat önce normal doğumu özendirecek altyapının hazırlanması gerekiyor.”
-HEKİMLER KRİTERLERİ TUTTURMA UĞRUNA HATA YAPABİLİRLER-
Prof. Dr. İtil, Türkiye'de doğum sayısının gelişmiş ülkelerle kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğunu belirterek, “Yılda 1 milyon 951 bin 501 gebelik oluşuyor. Bunların 1 milyon 480 bininin canlı doğumla sonuçlanırken, 29 bin ölü doğum gerçekleşiyor” dedi. Türkiye'de sezaryenle doğum oranının bölgelere göre yüzde 30-70 arasında değiştiğini anlatan Prof. Dr. İtil, kamu hastanelerinde, özel hastanelere oranla sezaryenle doğumun daha düşük olduğunu ifade etti.
Sezaryenle doğum oranlarının yüksekliğinin tek sorumlusunun ise hekimler olmadığına işaret eden Prof. Dr. İtil şöyle devam etti:
“Öncelikle normal doğumun anneler tarafından tercih edilen, cazip bir hal alması gerekmektedir. Ancak birçok ilçe ve il hastanesinde anestezist bulunmamaktadır. Bunlar sağlanmadan gelişmiş ülkelerdeki şablonun bir günde uygulanabileceğini sanmak ve bu uygulanamadığı zaman da hekimi gerek performans, gerekse görevlendirme tarzıyla cezalandırmak, tıbbi hataların artmasına yol açmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Çünkü hekimler, performans kriterlerini tutturmak için normalde sezaryene alınabilecek hastaları da normal doğuma yönlendirmek gibi hatalara düşebilirler. Hekimlerin özgürce karar verememesi, kriterleri tutturma uğruna birtakım hatalara yol açacaktır.”