Doğuştan kronik hastalıkları nedeniyle hastanelerin çocuk servisinde tedavi gören hastalarda, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun üst yaş sınırını 21'den 16'ya düşürmesi talasemi (kansızlık) hastalarını da etkiledi.
Talasemi Federasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. Duran Canatan, Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği 6 Aralık 2007 tarihli yazıda, düzenlemenin 4 bin 500 talasemi hastasından en az yarısını olumsuz etkileyeceğini söyledi. Prof. Dr. Canatan yazısında, takvim yaşı ilerlemesine rağmen, boy ve kemik yaşı geri olan ve fiziksel olarak çocuk görünümünde olan bu hastaların uygulamayla mağdur edildiklerini savundu. Talasemi'nin Türkiye için öncelikli halk sağlığı sorunlarından biri olduğunu belirten Prof. Dr. Duran Canatan, hastaların tanı anından itibaren yaşamları boyunca 2- 4 hafta arayla 1- 2 ünite kan transfüzyonu aldığını, 2- 3 yaşlarından itibaren de yaşamları boyunca, demir bağlayıcı ilaç almaları gerektiğini kaydetti.
Hastaların düzenli takip edilmesi halinde normal yaşamlarını sürdürebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Canatan, “Tüm dünyada talasemili hastalar yaşam boyunca pediatri veya pediatrik hematoloji kliniklerinde izlenmektedir. Son yıllarda tedavilerindeki gelişmeler ile hastaların yaş ortalamaları yükselmeye başlamıştır. Hastalar yine ilk hekimleri olan pediatristler tarafından izlenmektedir” diye konuştu.
‘REÇETELER GERİ ÇEVRİLİYOR’
Son zamanlarda talasemi merkezlerinde pediatrik hematoloji uzmanlarının veya pediatri uzmanlarının 16 yaş üstü hastalara yazdığı reçetelerin ‘hasta erişkin gruba giriyor’ diye geri çevrildiğini kaydeden Prof. Dr. Canatan, yıllardan beri aynı merkezde aynı hekim tarafından izlenen, takvim yaşı ilerlemesine rağmen boy yaşı ve kemik yaşı geri olan ve fiziksel olarak çocuk görünümünde olan bu hastaların mağdur olduklarını anlattı.
Türkiye'de hem pediatrik hem de erişkin hematoloji uzmanı sayısının yetersizliğine de dikkat çeken Prof. Dr. Duran Canatan şunları söyledi:
“Bir çok merkezde ya çocuk veya erişkin hematoloji uzmanı bulunmamaktadır. Hastalarımızın mağdur olmaması için, her yaşta talasemili hastaların talasemi merkezinde sorumlu hekim tarafından takip edilmesi, reçete ve medikal malzemelerin geri ödemesinde sorun yaşanmaması için gereğinin yapılmasını istiyoruz.”
Prof. Dr. Canatan, Türkiye'de talasemi sıklığının yüzde 2.1 olduğunu, 4 bin 500 talasemili hasta olan Türkiye'de 1 milyon 400 bin de taşıyıcı bulunduğunu kaydetti.