KTÜ Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen konferansta konuşan Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Eray Çınar, kendisinin de KTÜ mezunu olduğunu hatırlatarak, toksikoloji alanında güzel bir organizasyona katılmaktan dolayı mutluluk duyduğunu belirterek, konferansın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, bilginin üretimi, aktarımı ve paylaşımını en önemli amaç olarak belirleyen bir üniversite olarak ulusal ve uluslararası sempozyum ve kongre türü organizasyonları desteklediklerinin altını çizdi.
Çuvalcı, "Bugün gerçekleşen uluslararası toksikoloji kongresinin de bu amaca yönelik katkılar sunacağını ümit ediyorum. Üniversitemizle Emory Üniversitesi arasında yaptığımız protokol kapsamında iki üniversite arasındaki işbirliğinin başlangıcı olmasını ümit ediyorum." diye konuştu.
KTÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neşe Kaklıkkaya da 50 yıla yakın köklü geçmişe sahip olan KTÜ Tıp fakültesinin güçlü akademik kadrosu ile eğitim araştırma ve sağlık alanında hizmetlerine devam ettiğini söyledi.
Kaklıkkaya, KTÜ Tıp Fakültesinin bugüne kadar 5 bine yakın hekim 1500'e yakın alan uzmanı mezun ettiğini hatırlatarak, "83'ü yoğun bakım yatağı olmak üzere 832 yatak kapasiteli Farabi hastanesiyle birlikte Doğu Karadeniz Bölgesinin en önemli referans sağlık merkezi olan kurumumuz sadece bölge halkına değil sağlık turizmi kapsamında uluslararası hastalara da kapılarını açmaktadır. Kurumumuz 225 yataklı çocuk hastanesinin inşaatının tamamlanmasıyla daha çok çocuk hastaya ulaşmayı da hedeflemiştir." ifadelerini kullandı.
KTÜ Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aynur Şahin ise günümüze kadar tıbbi toksikolojinin zehirlenen hastaların tanısını tedavisini yönetimini geliştirerek bilime ve insanlığa hizmet ettiğini söyledi.
Tıbbi toksikolojinin 30 yıldır ABD ve Kanada'da acil tıp biliminin yan dalı olarak kabul edildiğini aktaran Şahin, "Şu an aktif olarak da Asya, Ortadoğu, Arap yarımadasında tıbbi toksikoloji alanında programlar kurulmaya devam etmektedir. Ülkemizde yan dal olarak tanınmayan tıbbi toksikolojinin tanınmasında ve tanıtılmasında bu iki üniversitenin işbirliği, aynı zamanda bu konferansın değeri tartışılmazdır." diye konuştu.
