• BIST 9079.97
  • Altın 2323.809
  • Dolar 32.3608
  • Euro 34.9399
  • Ankara 13 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Bursa 9 °C
  • Antalya 17 °C
  • İzmir 16 °C

TTB’den Akdağ’a imalı örnekler - Fikret Bila

TTB’den Akdağ’a imalı örnekler - Fikret Bila
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, bir hâkimin özel hukuk bürosu veya bir polisin özel dedektiflik bürosu olması; hâkimin bürosuna uğrayanların davasına öncelikle ...

Milliyetten Fikret Bilanın yazısı;

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, bir hâkimin özel hukuk bürosu veya bir polisin özel dedektiflik bürosu olması; hâkimin bürosuna uğrayanların davasına öncelikle bakması, polisin de önce bürosuna uğrayanın çalınmış arabasını bulması ile doktorun muayenehaneye uğrayan hastaya hastanede öncelikle bakması arasında fark olmayacağını belirtmişti.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, Sağlık Bakanı Akdağ’ın verdiği hâkim ve polis örneği ile diğer görüşleriyle ilgili olarak şu yanıtı gönderdi:

“Tezgâh altı çalışır”
“Önce şu soruya cevap vermekte fayda var. ‘Sizin bir davanız olsa ve mahkemeye başvursanız; duruşma için de üç ay sonraya gün verseler. Sonra siz hâkime gitseniz, hâkim de dese ki: Vallahi işler yoğun, dosyalar çok, duruşmamız ancak üç ay sonra yapılabilir. Siz de, efendim benim işim acil’ dediğinizde ne oluyor Türkiye’de?
Ya da ‘Sizin arabanızı çalsalar; siz de polise gitseniz. Gittiğiniz polisin bir de özel dedektiflik bürosu olsa. Polis size dese ki; vallahi beyefendi sizin gibi yüzlerce başvuru var. Hangi birinin arabasını bulalım! Siz de deseniz ki, vallahi memur bey, benimki acele ve çok önemli.’

Sizce ne oluyor bu durumda Türkiye’de?
Kuşkusuz herkes bir cevaba sahiptir. Bilinmektedir ki sağlam bir kamu yönetimi ve anlayışı olmadığı takdirde, adalet ve eşitsizlikler tıpkı şu anda Türkiye’de olduğu gibi hat safhaya vardığı noktalarda ‘tezgâh altı’ işleyiş hâkim olmaktadır. Yani yazıhaneniz, özel dedektiflik büronuz ya da muayenehaneniz olmasa da işleyiş bellidir.”

“Tam süre çalışmak istiyoruz”
“Uzatmaya gerek yok. Çürük örneklerle gerçek gizlenemez. Gerçek, Türkiye’de hekimlerin tam süre çalışmak istediğidir ve biz de böyle istiyoruz. (Kaldı ki Sayın Bakan’ın dediği gibi çok az sayıda muayenehane hekimi vardır. Ve yine Sayın Bakan’ın dediği gibi bunların çok azı bu yola yönelmektedir. O halde neden Sayın Bakan bu küçük ölçekle uğraşmakta ya da bunu kamuoyunun gündemine taşımakta ve asıl büyük ölçekli sorunları gizlemektedir?)
Bugün Türkiye’de 600 bin sağlık çalışanı bulunmakta ve neredeyse 598 bini tam gün çalışmaktadır. O zaman sizin bugünkü yazınızdaki sorulara gelelim.”

“Ücret konusu”
“Sayın Bakan ‘bu sabit ücreti nasıl belirleyeceğiz?’ demektedir. Size ekte 2011 yılı için nasıl belirleneceğine dair yasa maddesi önerilerimizi iletiyorum. (Bu öneriye göre, TTB’nin istediği sabit ücretler şöyle: 1. derece klinik şefi 8833 lira, 1. derece klinik şef yardımcısı 8375 lira, 1. derece uzman doktor 7799 lira, 1. derece doktor 7676 lira, 8. derece doktor 6243 lira. Üniversi-telerde ise profesör 10617 lira, doçent 10096 lira, yardımcı doçent 9174 lira, 1. derece uzman doktor 8092 lira, asistan doktor 6347 lira)
Bunu 2009’dan bu yana her yıl yenileyerek Sayın Bakan’a da iletmiştik. Görüleceği gibi çok mümkün ve mütevazı talepler. Ayrıca söylemekte yarar var; bugün bir uzman doktorun temel ücreti 3200 lira değildir. Maaş temel ücret olup emekliliğe yansımakta, bu da birin dördü kademesinde olan hekim için 1850 lira civarındadır. Sabit döner sermaye ödemesi adı üstünde döner sermayedir.”

“Elbette haklıyız”
“Sayın Bakan alınan ücretin tamamının emekliliğe yansımaması konusunda haklılar diyor.
Elbette haklıyız. Neden yapılmıyor, eksiklikten bahsediliyor? Onun cevabı alttaki başlıkta gizli. Sayın Bakan, ‘Özele devir iftiradır’ diyor. Bu ‘iftirayı’ en son 2008 Aralık’ta yayınlanan hükümetin uyum programı söylüyor, biz onun yalancısıyız. ‘Kirli bilgi’ diye söylenen, ‘özel sektörü sınırlama’, ‘doktorları kamuda çalışmaya özendirmek için çaba gösteren hükümet’ ifadeleri tam bir çarpıtmadır. Bilinmektedir ki kamu-özel ortaklığı projeleri bir özelleştirmedir, kamu hastane birlikleri bir özelleştirmedir. Başlarındaki kamu sözcüğü kimseyi yanıltmamalıdır.”

“Mecburi hizmet”
“Sayın Bakan mecburi hizmet olmasa uzman hekimler belirli merkezlerde toplanır, diyor. Bu iddiayı kanıtlayacak bir dönem yaşamadık bugüne kadar. Adil, eşitlikçi, özendirici ‘benim memurum işini bilir’ anlayışının devamı olmayan, hekimlere, sağlıkçılara, emekçilere insanca yaşam sunan bir yönetim gördüğümüzde ‘hekimler gidiyor’u ya da ‘gitmiyor’u konuşabiliriz. Piyasacı anlayışın aklımızı esir almadığı dönemlerde çok sayıda bulaşıcı hastalığa karşı eşek sırtında en ücra köşelere kadar giderek mücadele eden hekimlere bu topraklar tanık olmuştur.”

“Genelleme yapıyor”
“Sayın Bakan genelleme yapmadım diyor ama hiç inandırıcı değil ne yazık ki. Hükümet politikasını az sayıda örneği genelleme üzerine kuruyor. Eğer aksi geçerliyse tam gün çalışan 9 bini aşkın öğretim üyesi, on binlerce hekim, taşeron işçilerin talepleriyle ilgili bir Bakanlık görürüz. Bir hekim olarak beklentimiz çok azaldı aslında. Yine de Sayın Bakan’ı -hiç olmazsa- 25 Ekim’de Kaymakam’ın dövdüğü ama kadın meslektaşımızın yargılandığı duruşmada görmek istiyoruz.
Çok hızlıca yazdığım bu notu iletiyorum. Saygılarımla.”

Burs önerisi
Bakan Akdağ’ın mecburi hizmetle ilgili sorusuna birçok doktor yanıt verdi ve öneri iletti. Bu önerilerden biri de tıp fakültesi öğrencilerine devletin burs vermesiydi. Devlet bursundan yararlananlara da mecburi hizmet zorunluluğu getirilmesiydi. Bu öneriyi getiren Dr. Kadri Demirel, bu sistemle mecburi hizmet tartışmasının sona ereceği düşüncesinde.
 

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2673 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim