Natur-Med Doğal Tedavi ve Kaplıca Kür Merkezi'nin kurucusu Dr. Yaşar Yılmaz, Türkiye’nin iklim, doğa, termal sular, bitkiler, doğal mineraller gibi doğal tedavi zengilikleriyle orta vadede sağlık turizmi alanında dünyaya öncülük edebilecek bir potansiyele sahip olduğunu aktardı. Kıyaslama yapmak gerekirse Türkiye’deki termal kaynak sayısının Almanya’dakilerin 2 katı olduğunu kaydeden Yılmaz, sağlık standardı olan tesis sayısının ise Almanya’nın yüzde 1’i kadar olduğunu belirtiyor.
"Bu noktada sahip olunan doğal zenginliklere karşın Türkiye’nin dünya sağlık turizminden aldığı pay bize göre sıfır denecek kadar azdır. Türkiye’nin klasik okul tıbbı çerçevesinde hedeflediği bir sağlık turizmi boyutu varsa bile, öncelikli olması gereken bunun değildir. Çünkü klasik okul tıbbı sunan sağlık turizminde Türkiye'nin güçlü rakipleri vardır. Oysa son 50 yıldan beri Çin, Hindistan ve Rusya gibi doğu ülkeleri de ABD, İngiltere, Almanya, Fransa gibi batı ülkeleri de kendi geleneksel ve yerel tıplarını/sağlık anlayışlarını geliştirmişlerdir ve bunu da gayet güzel pazarlamaktadırlar” diyen Yılmaz, sağlık turizminin de hedef kitlenin Avrupalılar olması gerektiğini aktarıyor. Avrupa Kaplıcalar Birliği'nin genel olarak su ve doğal kaynaklara dayalı diğer doğal tedavilerin organize edildiği kür merkezleri, sağlık otelleri, senatoryumlar ve bu gibi kuruluşlara çeşitli standartlar getirmesine rağmen, Türkiye’nin bu standartları temin etmekten hem çok uzak olduğunu hem de bu standartlardan habersiz olduğunu ifade eden Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “ Türkiye’nin bu tür sağlık kuruluşlarını yönetecek ve işletecek hekim, yardımcı sağlık personeli, yönetim gibi kadrolarını yetiştirmeye dair bir politikası yoktur. Çok az sayıdaki bir-iki standarda uygun sağlık kuruluşundan hizmet alan vatandaşlarımızın giderlerini ise devlet ödememektedir. Avrupa ülkeleri bunu bildikleri için Türkiye’de doğal tedavi unsurlarını kullanan kaplıca kür merkezi ve bu gibi sağlık kuruluşu olmadığını söyleyerek ülkemizde bu tür sağlık hizmeti alan, Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın giderlerini bile ödememektedirler.”
Natur-Med’in çalışmaları hakkında da bilgiler veren Dr. Yaşar Yılmaz, firmanın bir spa organizasyonundan çok, koruyucu sağlık hizmetleri ve kronik hastalıklarda tedavi edici sağlık hizmetleri sunduğunu aktardı. Firmanın tedavi etmekten çok kişinin kendisini iyileştirebilmesini olanaklı kılmak görüşünden yola çıktığını ve doğal tedavi fırsatı sağladığını dile getiren Yılmaz, "Spa yani 'suyla gelen sağlık' anlayışını içeren, fakat bundan çok daha kapsamlı bir konsepttir. Bize göre de bu daldaki ilk ve tek örnektir"dedi.
"Natur- Med Türkiye’nin ilk 'Arındırma' ve 'Sağlık Tatili' oteli olarak değerlendirilebilir. Sağlıklı yaşam insanın kendisi ve çevresiyle uyum içinde olmasıdır" diye konuşan Yılmaz, küristlere doğal tedavinin yanı sıra 'sağlıklı yaşam alışkanlığı' da kazandırdığını ekliyor.
Yalnızca hastaların değil, bedensel ve ruhsal olarak arınmak, beden direncini artırarak hastalıklara karşı korunmak ve doğayla baş başa bir sağlık tatili geçirmek isteyen herkese hizmet verdiklerini belirten Yılmaz, tüm katılımcıların sağlık dostu olarak adlandırılan Natur-Med Bedensel ve Ruhsal Arındırma Programlarıyla yaşam süresinin ve kalitesinin artırıldığını, ilaç tüketiminin de asgariye indirildiğini vurguluyor.
