İzmir'de evli işadamı Hasan Ercihan Paksoy, 1992'de aynı yerde çalışan Beyhan Bürçün ile aşk yaşamaya başladı. Eşinden boşanacağını söyleyen işadamının evlenme vaadiyle birlikte olduğu genç kadın hamile kaldı. Ancak işadamı eşinden boşanmadı. Duygu adını verdiği kızını kendi nüfusuna kaydettiren Bürçün, işadamına babalık davası açtı. Mahkemede aralarındaki ilişkiyi kabul eden Paksoy, çocuğun kendisinden olduğunu inkar etmedi, ancak Beyhan Bürçün'ün kendisiyle evli olduğunu bile bile ilişkiye girdiğini, kesinlikle evlenme vaadinde bulunmadığını öne sürdü ve gösterdiği iki tanık da Paksoy'u doğruladı. Paksoy'un tabii sonuçlu babalığını kabul eden mahkeme, ortada evlenme vaadiyle bir ilişki olmadığı için çocuğun annesinin nüfusunda kalmasına, babalık hanesine istediği bir ismi yazabilmesine, babasından miras hakkının ise olmadığına karar verdi. 22 yaşına geldiğinde yeniden dava açan Duygu Bürçün, 2002'de Medeni Kanun'da yapılan değişiklikle tabii babalığın kaldırıldığını, yerine maddi sonuçlarıyla babalığı içeren tek bir babalığın getirildiğini belirterek, bu yasadan faydalanmak istedi. İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi Ayşe Sağer, Duygu'nun babasının nüfusuna kayıt edilmesine ve Bürçün olan soyadının "Paksoy" olarak değiştirilmesine karar verdi.
'TÜRKİYE'DE BİR İLK'
Duygu'nun avukatı Varol Turbay, "Eskiden bu durumdaki evli erkekler evlilik vaadinde bulunmadıklarını söylediğinde mahkeme çocuğu yasal haklardan yoksun bırakıyordu. 2002'de yeni yasanın çıkmasıyla evlilik dışı doğan çocuklar da tıpkı evlilik birliği içinde doğan çocuklar gibi soyisim ve miras hakkına sahip oldu. Türkiye'de bir ilk olan bu karar, 2002'den önce doğup annesinin nüfusuna kayıtlı olan çocuklara, haklarının iadesinin yolunu açtı" dedi.
