• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Ankara 20 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 13 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 16 °C

Ulusal ilaç endüstrimize büyük tehdit

Ulusal ilaç endüstrimize büyük tehdit
Davos Zirvesi'nde Çin ve Hindistan'a her yıl daha fazla yer ayrılıyor. Bu yıl da öyle oldu. Çin bir tarafa; yakın gelecekte Hindistan'ın küresel ekonomi içinde yükselen iki aktörden biri olacağı konuşuluyor.

Davos Zirvesi'nde Çin ve Hindistan'a her yıl daha fazla yer ayrılıyor. Bu yıl da öyle oldu. Çin bir tarafa; yakın gelecekte Hindistan'ın küresel ekonomi içinde yükselen iki aktörden biri olacağı konuşuluyor.

Davos'ta dillendirilen konular "olası senaryoların" fütüristik bir yorumundan ibaret.


Ölçülebilir anlamda Hindistan'ın "gerçek gücü" nasıl analiz edilebilir? Dahası Türkiye "orta vadeli gelecekte" Hindistan'dan nasıl etkilenir?

Küresel oyuncuların gelecekteki rolleri konuşulduğunda hemen "Goldman Sachs"ın analizlerine başvurmayı yeğlerim. Fütüristik görüşler burada "rasyonel kalıplara" oturur. Bu kez de öyle yaptım.

Türkiye tarafından bakınca durum pek iç açıcı değil! Goldman Sachs, "BRICs" adını verdiği Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in İngilizce baş harflerinden oluşan bir tanım altında topladığı bu 4 ülkeden Hindistan'a bir başka gözle bakıyor. Goldman Sachs ekonomistleri gelecek 50 yıl içinde Hindistan'ın Çin'den sonra "en büyük acımasız rekabet" oyuncusu olacağını söylüyor. Özellikle de "belli" konularda...

Bizim Hindistan ile olan ticaretimiz öyle etkileyici boyutlarda değil. Ancak gözlerden kaçan bir konuyu özellikle vurgulamak isterim. İşin ilginç tarafı "alarm niteliğindeki gelişme" ilgili sektörde bile yankı bulmuş değil henüz.

Çok değil; bundan 30 yıl önce AB çatısı tam teşekkül etmemişken İtalya, patent koruması altındaki "eşdeğer nitelikli ilaçları" herkesten önce "kopya" eder ve bu yolla önemli paralar kazanırdı. İtalya'da ilaç endüstrisi biraz da bu yolla gelişti. Şimdi aynı sürecin Hindistan'da "inanılmaz üretim rakamlarıyla" adeta kurumsallaştırılmış olduğunu görüyoruz.

Ve maalesef tehlike tıpkı "Çin vakıası"nda olduğu gibi bize doğru yaklaşıyor! Kısacası otomotiv ve tekstil derken kısa bir süre sonra Hindistan orijinli seri üretilmiş ilaçlar Türk ilaç endüstrisini "berhava" edebilir!
Merak arzusuyla "İlaç İşverenleri Sendikası"nın internetteki sitesine girdim. Maalesef bu konuyla ilgili tek satır yok; ya da internetten çok sıkıldığım için ben atladım. Bu şu demek: Türkiye'nin en gelişmiş endüstrisinin patronları daha "işin nezaketini" fark etmiş değiller!

Evet, Goldman Sachs'ın fütüristik yorumları "dampingli ilaç üretimi'nin Hindistan'da rekabetçi bir boyutta "gelişeceğini" gösteriyor. Gerçi bugün 700 milyar dolarlara ulaşan küresel ilaç üretimi içinde yüzde 48'lik payıyla AB; yüzde 31'lik payıyla ABD ve nihayet yüzde 10'luk payıyla Japonya pek etkilenmeyecek gibi görünüyorsa da sadece 10 yıl sonra Hindistan, "Japonya'nın pazar payını" geride bırakarak en büyük hareketi bizim gibi 3. ülkelerde gerçekleştirecek.

"Organisation of Pharmaceutical Producers of India
"nın yayımladığı resmi rakamlara göre Hindistan bugün dünya ilaç tüketiminin yüzde 9'unu karşılıyor. Bu değer 2020 yılında yüzde 16'ya yükselecek!

Hindistan'da "işgücü", "elektrik" ve "lojistik" maliyetleri olağanüstü düşük. Kendi iç pazarında tükettiğinin çok üzerinde ucuz maliyetli "kopyalanmış ilaç" ihracı imkânı var. Ancak kopya ilaçların hep aynı standartta olup olmadığı tartışmalı. 

"GMP standartlarında"
üretim yapan yerli ve yabancı ilaç fabrikalarımız ancak 300 milyon dolarlık ihracat yaparken Hindistan "bant işi" ucuz ilaçlarla şimdiden 5 milyar dolara ulaşmış. Hedefte bizim gibi ülkeler var!

İhraç edilen şey eşdeğerliği kanıtlanmış ilaç olunca ne uluslararası ticaret kalkanı ne de antidamping yasaları işliyor. Örneğin Hintli üreticiler yalnız Üçüncü Dünya ülkelerine değil; "yasal boşluklardan" ve "politik desteklerden" yararlanarak Amerika'ya bile ihracat yapabiliyor. Ancak "önlem alınması" için ciddi çalışmalar var. Manzara AB'de de hemen hemen aynı.

Asıl tehlike "yazılım sektörü"nde olduğu gibi dünya devi küresel oyuncuların Hindistan'la stratejik ortaklık yapmalarında! Çin'in istilacı politikalarına benzer yöntemlerle üçüncü ülkeleri "işgal etmeleri" anlamına geliyor bu.

Kısacası Hindistan tehlikesi karşısında herkes "derin bir rehavet" içinde. Eğer şimdiden "koruyucu önlemler" alınmazsa ulusal ilaç endüstrisi 40 yılda çeşitli zorlukları aşarak kurduğu moderntesislerini Hindistan'a kurban etmekle kalmayacak; üstüne üstlük, hekimlerimiz tüm eczanelerin raflarını tıka basa dolduran "Hint ilaçlarını" yazmaya zorlanacak!

Bu haber toplam 1392 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim