Yatan hasta ilaçlarının karşılanmasına ilişkin tebliğ 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe girdi ancak üniversite hastanelerinin elinde yeterli ilaç stoğu olmaması nedeniyle uygulamada sorun yaşanıyor. Bugün olmasa da hastaların tedavilerinin aksaması riski kapıda.
Hastaneler, "Tedaviler aksayabilir, hastaları mağdur edecek risk var" diye uyarıyor.
Yeni uygulama ile daha önce hasta ve yakınları tarafından karşılanan ilaçların yanında, yatarak tedavilerde kullanılan tıbbi malzemeler de hastaneler tarafından karşılanacak.
İlaç temini konusunda hastane sıkıntı yaşarsa, eczaneler devreye girecek. Ancak bunun için doktorun onayı gerekecek. Hasta ancak reçetesinde doktor onayı varsa ilacını eczaneden alabilecek.
1 Ocak'ta yürürlüğe giren bir diğer düzenleme de tetkik ve tahlillerle ilgili. Sosyal Güvenlik Kurumu'yla anlaşmalı olan sağlık kuruluşları, hastaları sadece tetkik ve tahlil için başka bir yere sevk edemeyecek.
Yatarak tedavi göre hastalara verilen bazı kan ürünleri de yine hastanelerce karşılanacak. Hastanelerin temin edeceği ilaçlar, düzenleme sorunsuz işleyinceye kadar, perakende fiyatları üzerinden satılacak. Daha sonra hastaneler için özel ilaç fiyat listesi çıkarılacak.
Hastanelerin yeterli stoğu yok
Yatan hasta ilaçları 1 Ocak 2008'den itibaren hastane eczaneleri tarafından karşılanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 15 Haziran'da yayımladığı tebliğ bunu öngörüyor.
Ancak üniversite hastanelerinin 7 aylık süre içinde yeterli ilaç stoğunu yapamaması nedeniyle uygulamada sorun yaşanıyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Akal, "Stoklarda yüzde 40 oranında doluluk var" dedi.
Üniversitelerin önündeki en büyük engel, ilaç firmalarının ihalelere girmemesi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof Dr. Mustafa Şare, "En çok kullanılan ilaçlar olarak 658 kalem ilaç ihalesine çıktık. 217 kalemine hiç teklif gelmedi. 32 kalem ilaçta belirlenen muhammen bedelin üstüne çıktığı için alamadık" diye konuştu.
İlaç firmaları hastanelerden para alamadıkları gerekçesi ile hastanelerin açtığı ihalelere girmiyor. Üniversite hastanelerinin, yalnızca İhaleci Ecza Depoları Derneği üyesi olan firmalara borcu 250 milyon YTL.
Prof. Akal, "Bizim ödemelerimizdeki gecikmelerden dolayı bir risk unsuru olarak fiyatlara yansıtılıyor. 1.5 liralık ekmeğe 5 lira fiyat veriliyor" dedi.
Üniversite hastaneleri, ilaç firmalarına olan borçlarını, kamudan alacaklarını tahsil edemedikleri için ödeyemediklerini söylüyor. Üniversite hastanelerine göre, sistem bir kısır döngü içinde.
Hastaneler, yatan hasta ilaçlarının hastaneler tarafından karşılanmasının uzun vadede gerçekleşmesinin mümkün olmadığını savunuyor.
Bugün olmasa da hastaların tedavilerinin aksaması riski kapıda. Prof. Murat Akal, "Bu risk hastaları mağdur edecek bir risk olarak karşımızda duruyor" diye konuştu. Üniversite hastanelerine göre, uygulama ancak tüm borçlar sıfırlandıktan sonra sorunsuz başlayabilir.
