• BIST 9092.73
  • Altın 2324.462
  • Dolar 32.3625
  • Euro 34.9678
  • Ankara 20 °C
  • İstanbul 21 °C
  • Bursa 23 °C
  • Antalya 26 °C
  • İzmir 22 °C

Yabancı doktor, hemşire, laborant temin edilir!..

Yabancı doktor, hemşire, laborant temin edilir!..
Devlet’in, 7/24 sağlık hizmetini söz verdiği Sağlıkta Dönüşüm Programı hızla adım atıyor. Program çok yönüyle tartışıldı, tartışılmakta...

Tanzer Gezer'in yazısı,

Devlet’in, 7/24 sağlık hizmetini söz verdiği Sağlıkta Dönüşüm Programı hızla adım atıyor. Program çok yönüyle tartışıldı, tartışılmakta...

Programın odak noktaları; maliyet kontrolü ve azaltılması ile sağlık personelinin sayısının arttırılmasından ibaret.

Bir yurttaş ve hasta yakını olarak baktığımda, sağlıkta dönüşümün çok gerekli olduğu kesin.

Maliyetin kontrol edilmesi ve azaltılmasına evet ama nereye kadar? Tolere edilebilir alt limitleri tayin etmek gerek. Minimum standartlar belirlendi ama buna kim, nasıl karar verdi? Ayrıca, etik olarak baktığınızda, sağlıkta kemer nereye kadar sıkılabilir? Bu konuyu şimdilik rafa kaldıralım ve Programın sağlık personeli sayısını arttırma odağını biraz daha irdeleyelim.

Nüfusumuzun giderek yaşlandığı ve azalmaya doğru gittiği bir gerçek. Hiç hoşumuza gitmese de Başbakan’ın en az üç çocuk yapın öğretisinde matematiksel bir gerçek var. Nüfusa hükmedemeyeceğimize göre, tüm düzenlemeler özellikle kamuda çalışan hekim sayısının arttırılmasına odaklı. Hekimler de çok çalışmaktan şikayetçiler zaten.

Öncelikle, iş yükünü azaltmak amacıyla, acil servislerin sağlık ocağı gibi kullanılmasını engellemek üzere aile hekimliği uygulaması başlatılmış oldu. Ayrıca, reçeteye hastalar para ödeyecekler bunun da insanların sağlık hizmetlerine kolay ve lüzumsuz ulaşımının önünü nispeten kesmesi bekleniyor. Alınan bu tedbirlerden beklentiler farklı ancak, sistem çalışıyor mu çalışmıyor mu gerçeğini zamanla görebileceğiz. Zaten başka önerisi olan da yok. Hastalar zırt-pırt doktora gitmesin demekle olmuyor. Ayarlamalar, hizalamalar mutlaka yapılacaktır.

Devlet kamuda çalışan hekim sayısını arttırmak için ise; öncelikle kendi bünyesinde çalışanların özel çalışmalarını engellemek suretiyle kamuda çalışma saatlerini arttırarak, yasaklayarak becermeye kalkmıştır. Performans (!).. Yetmeyeceği dünden bellidir, o yüzden özelde çalışanlara kotalar getirmiştir ki mecburen kamuda çalışsınlar diye. Yetmez, serbest çalışmayı tercih eden hekimlere de el uzatılmış ama daha sonra bu husus ertelenmiştir. Sebebini merak edenler okumaya devam.

Daha detayını 20.06.2011 tarihli Serbest Hekimler Kamuda Çalışmaya İtiliyor başlıklı yazımda okuyabilirsiniz. Bu yazımın sonunda - Sağlık Bakanlığı’nın bundan sonra göz dikeceği hekim kaynak kapısının neresi olduğunu biliyor musunuz? Ben biliyorum... - demiştim.

İşte ortaya yabancı sağlıkçılar meselesi çıktı. Yabancı sağlık çalışanları meselesini yazmama sebep olan bir e-postayı ise sizinle olduğu gibi paylaşayım;

SAYIN YETKILI BİLİNDİĞİ ÜZERE YABANCI DOKTOR -HEMŞIRE VE LABORANTLARA ARTIK KOLAYLIKLA ÇALIŞMA MÜSADESİ VERILMEKTEDİR. İHTIYACINIZ OLAN DOKTOR -HEMŞİRE VE LABORANTLARI İSTEĞİNİZ DOGRUSUNDA TEMİN ETMEKTEYİZ. LÜTFEN BİZİMLE BAĞLANTIYA GEÇİN.

Bu postanın mucidini araştırınca gördüm ki durum vahim. Yabancı sağlık personeli temin etmeyi taahhüt eden bu kişinin adına bir fuhuş haberinde de rastladım.

Burada sorulması gereken soru, sağlık hizmetine ihtiyacı olanlar bu ilana müracaat eder mi?

Etmektedir bile. Evlerde kaçak olarak hasta bakıcı ve aynı zamanda temizlikçi gibi çalıştırılan yabancı hanımlara sorun, çoğu ya öğretmendir ya doktor ya hemşire. İspatları ve izinleri yok tabii ama insanlarımız bunu yemektedirler. Sözkonusu hastalık olunca, “ocağına düştüm” felsefesi insanda akıl bırakmıyor. Başbakan ve dolayısıyla Devlet, bu kaçak çalışanların farkındadır, işin kötüsü rızaları vardır. Başbakan, Ermenistan’ı, binlerce kaçak çalışanınızı geri yollarım haa şeklinde tehdit etmiştir.

Yani bu ilan tutar mı tutar...

Hekimlerden bu konuyla ilgili görüş sordum. Öncelikle, gerçekten ve haklı olarak her sektörde olduğu gibi yerlerde sürünen hizmet üreten haklarından dem vurmaktalar, ve yabancı hekimlerin mutlaka niteliksiz olacağı, hastaların bundan zarar göreceği görüşünde birleşmekteler.

Buna karşın, sağlık sektöründe nitelikli insan kaynağı bulmak üzere organize olan ve yeni düzenleme ışığında yurtdışından da sektörün bu ihtiyacını aynı ciddilikle karşılayacağını belirten kayıtlı danışmanlık firmalarının da konuya doğal ticari ilgilerinden haberdar edildim. Olacaksa, böyle olmalı da kamu bu hizmeti alır mı?.. Bence zor çünkü kamu hangi yabancı hekimleri istihdam edeceğini zaten şimdiden biliyor.

Sağlık Bakanı ilan etti; ilk etapta Türkiye’de eğitim almış, Türkçe konuşan yabancı hekimleri sisteme katmaya hazırlanıyorlar. Niteliksizliklerinden bahsetmek olmaz. Adetleri ise asla yetmez. Sisteme biraz su serpebilir, kimse aç kalmaz. Çok çalıştıkları için haklı olarak şikayet eden hekimlerimiz de biraz biraz rahat edebilirler.

Nitelik açısından bakıldığında diğer ülkelerde yetişmiş hekimlerin Türkiye’de çalışmak üzere girişimde bulunmaları ise denklik kazanmadığı müddetçe mümkün olmayacaktır diye kurallarımız var. O nedenle, mevcut olumsuz çalışma koşullarında sayıları yükselir mi, tartışmalı diyeceğim ama tartışmalı değil aslında. İkinci etapta, yabancı olup yurtdışında eğitim almış, ancak Türkçe’ye çok vakıf bir kesim olduğunun farkında mıyız. Bakınız Türkçe Olimpiyatları...

Diyelim ki Türkçe konuşan yabancı hekim sayımız yükseldi, yetmez, üniversiteler de mezunlarını verdi hastalar muradına erdi ve sayı fazlalaşmaya devam etti. Kamu personel alımlarını keser, özel sektörde istihdamın ve serbest ücretlendirmenin yolunu açar. Serbest hekimlik yapmak isteyenleri adı üzerinde serbest bırakır, bilim adamlarının yakasından düşer, özel sektör yatırımlarını ve sağlık turizmini yeniden teşvik eder. Geçmişte olduğu gibi...

Serbest hekimleri cidden sarsan, hak ihlali niteliği bulunan sağlık birimi standartlarının uygulanmaya alınmasının kaç yıl ertelendiğine dikkat edecek olursak, öngörülen bu zamana kadar mutlaka ama öyle ama böyle hekim sayısı hastalar açısından kabul edilebilir seviyeye yükselmelidir. Taa ki serbest hekimlere kamuda ihtiyaç kalmayana kadar. Aksi takdirde, Devlet hekimlerden elini çekmeyecektir.

Serbest hekimlerin işbu yabancı hekim istihdamı tedbirinin sonucunun görülebileceği zamana kadar serbest bırakılmalarını, tedbir işe yararsa, hekimlerin serbest kalacağını, yaramazsa, mecburen serbestliklerinin kısıtlanacağını iyi okumak gerekir.

Hasta bakış açısını da ölümle buluşmaya hazırlanan bir hastası olan komşuma sordum; çaresiz hissettiğini, koca-karı ilaçlarına bile rağbet edebildiğini, bu zihniyetle kaçak olduğuna bakmadan malum ilana bile rağbet edebileceğini, yılana sarılacağını, ruhunu satacağını, kendisinin de zor koşullarda komik ekonomik şartlarda uzun saatler ve tatillerde bile çalıştığını, dolayısıyla hekimlerin bu tedbirlerden dolayı olası kayıplarına çok duyarlı olduğunu, ama hayattaki bir dakikasına bile malolduysa, eşinin tedavisi için ay sonraya gün verilmiş olmasını asla affetmeyeceğini söyledi. Üzgünüm...

Hekim sayımızın çok acil artması gerektiği bir DeFacto. Bu sektör, sürümden kazanılacak bir hizmet alanı hiç değil. Sanırım önümüzdeki 5-6 yıl için bu bir seferberlik durumu olarak kabul edilebilir. Hekimlerimiz zaten özveriyle çalışmaktadırlar ve bunun karşılığını alacakları günlerin çabuk gelmesini dilerim.

Serbest çalışan hekimlerimizi serbest görmek istiyorum, bunu çok gönülden diliyorum...

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3800 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim