DANIŞTAY, doğrulama testi yapılmadan HIV testi sonucu açıklamanın hizmet kusuru olduğuna karar verdi. Yozgat Çandır’da Ali Orhan Bulucu adlı genç, Çandır Devlet Hastanesi’nde arkadaşı olan laboratuvar teknisyenine HIV testi yaptırdı. Teknisyen, testin sonucunun pozitif çıktığını söyledi. Bunun üzerine virüsü taşıdığını öğrenen Bulucu, arkasında, "Ölümümden kimse sorumlu değildir. Ölümcül bir hastalığa yakalandım. Onun için bu kısa yolu seçtim" yazılı not bırakarak 9 Ocak 2004 tarihinde intihar etti.
Gencin ailesi, ölümden sonra yaptırılan AIDS testlerinin "negatif" çıktığını, doğrulama testi yapılmadan kararın açıklandığını belirterek Sağlık Bakanlığı aleyhine 30 bin YTL maddi, 300 bin YTL’lik manevi tazminat davası açtı. Kayseri İdare Mahkemesi, HIV testinin yüzde yüz duyarlı olmadığı "yalancı pozitif" ya da "yalancı negatif" çıkabileceğini, bu nedenle idarenin hizmet kusuru bulunmadığını belirtip davayı reddetti. Ailenin temyizi üzerine dava Danıştay 10. Dairesi’ne geldi. Daire, 28 Aralık 2007 tarihli kararında mahkemenin kararını oybirliği ile bozdu.
Danıştay, doğrulama testi yapılmadan pozitif çıkan AIDS/HIV testi sonucunun hasta ve yakınlarına açıklanmasını "ağır hizmet" kusuru saydı ve zararın davalı Sağlık Bakanlığı’nca karşılanması gerektiğini hükme bağladı. Kararda, Sağlık Bakanlığı’nın sağlık kurumlarına gönderdiği AIDS testleriyle ilgili 29.4.1993 tarihli yazısı anımsatıldı. Bu yazıda, "Doğrulama testi (Western Blot) yapılmadan pozitif sonucu geçerli olmaz ve hiç kimseye açıklanamaz" denildiği anımsatıldı.
Haberler.com