Dünyada milyonlarca insan kornea hastalığı ya da hasarı yüzünden göremezken, bilim adamları da yapay kornealar üzerinde çalışmaya devam ediyorlar. Stanford Üniversitesi'ndeki araştırmacılar kornea naklini yaygınlaştırmak amacıyla, gözün korneasına benzeyen, su dolgulu polimerden yapay bir kornea geliştirdi.
Bu yeni ürünün piyasadaki öteki yapay kornealara göre, ameliyattan kaynaklanan enfeksiyon olasılığını ve bazı başka sorunları azaltacağı bildirildi.
Bilim ve Teknik Dergisi'nin Temmuz sayısında yer alan araştırmaya göre, ABD'de her yıl yaklaşık 40 bin hasta kornea nakli ameliyatı geçiriyor. Bunların çok büyük bir bölümü korneayı bir insandan alıyor. Her ne kadar bu ameliyatın başarı oranı yüksek olsa da verici sayısı sınırlı ve bekleyen listesi de genellikle uzun oluyor. Gelişmekte olan ülkelerde vericilere ulaşmak ise daha da zorlaşıyor. Bunun yanında kornea kaynaklı körlükler de çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerde görülüyor. Bu sorunu aşmak için araştırmacılar çeşitli malzemelerle yapay kornealar üretiyor.
-DAHA ÖNCEKİ YAPAY KORNEALAR ENFEKSİYONLARA YATKIN-
Yapay kornea çalışmalarından birinin de Stanford Üniversitesi'ndeki çalışma olduğu belirtildi. Bu çalışmada araştırmacılar kornea naklini yaygınlaştırmak amacıyla, gözün korneasına benzeyen, su dolgulu polimerden yapay bir kornea geliştirdi. Araştırmada, daha önce geliştirilen yapay korneaların enfeksiyonlara ve başka komplikasyonlara yatkın olduğu ve bu korneaların nakledildiği hastaların yaşam boyu antibiyotik kullanmak zorunda kaldığı, bu nedenle de yapay korneanın, eğer hasta sürekli doğal korneayı reddediyorsa ya da böylesi bir nakil için uygun değilse son çare olarak yeğlendiği kaydedildi.
Stanford Üniversitesi'ndeki projede ise araştırmacılar yumuşak hidrojel tabanlı yapay bir kornea yaptı. Bu çalışmanın doğal kornea epitelyum hücrelerin korunması ve enfeksiyon riskini en aza indirmesi açısından ise çok önemli olduğuna işaret edildi.
Washington Üniversitesi Sağlık Merkezi'nden bilim adamları ise yeni yapay kornealar geliştirmenin ciddi sağlık sorunlarını çözmede önemli olduğunu ifade etti. Şu ara havyanlar üzerinde gerçekleştirilen çalışmaların birkaç yıl içinde hastalar üzerinde başlayabileceği ifade ediliyor.