Balla tedavi hastalara umut ışığı oluyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde (OMÜ) Veteriner, Tıp, Ziraat, Dişhekimliği ve Mühendislik fakültelerinden çok sayıda bilim adamının katılımıyla oluşturulan Bilimsel Araştırma Projeleri çalışma ekibi, arı ürünleri ile tedavi (Apiterapi) araştırma çalışmalar

OMÜ Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Cevat Nisbet, arı ve arı ürünlerinin maddi kayıplı, iyileşmeyen ve kangrenli yaraların, zehirinin ise romatizma, kronik ağrılar, migren, sinüzit, bazı kanser türleri ve birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını, özellikle kanserli hastada çok iyi sonuçlar alındığını vurguladı.

Apiterapi araştırma çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Cevat Nisbet, bal, arı sütü, probolis ve polen gibi arı ürünleriyle tedavi yöntemleri üzerinde çalıştıklarını söyledi. Projenin ikinci aşamasında arı zehrini kullanmaya başladıklarını, bunun alternatif bir tıp olmadığını ifade eden Dr. Nisbet, “Biz bunu destekleyici tedavi olarak modern tıbbın yanında kullanıyoruz. Bir de bilindiği gibi fitoterapi, bitkilerle terapi denen Anadolu'da yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemi var. Türkiye'nin zengin flora çeşitliliğine sahip, arılar da bu bitkilerden faydalanıyorlar. Böylece kaliteli bal üretimi ile modern tıbba ek bir tedavi sunuyoruz” dedi.

Arı ve arı ürünlerinin maddi kayıplı, iyileşmeyen ve kangrenli yaraların, zehrinin ise romatizma, kronik ağrılar, migren, sinüzit, bazı kanser türleri ve birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını, özellikle kanserli hastada çok iyi sonuçlar alındığını vurgulayan Nispet şöyle konuştu:


“Balı, yarayı temizledikten sonra sürüyoruz. Bu kadar. Bunun dışında ekstra tedavi yöntemi yok. Maddi kayıplı yaralarda bunu kullandık ve çok iyi sonuçlar aldık. Her bal tedavi edici güce sahip değildir. Flora değeri ne kadar yüksekse, iyileştirme etkisi de o kadar yüksektir. Polene karşı alerjisi olan hastalar, astımı olan hastalar kullanmamalı, aksi takdirde bu hastalar zarar görür. Bu tedavi yöntemi mutlaka uzman bir hekim kontrolünde uygulanmalıdır. Apiterapi yöntemini 'gingivit' adı verilen diş eti iltihaplanmasında kullandık ve olumlu sonuçlar aldık. Veteriner, Tıp, Ziraat, Diş Hekimliği, Mühendislik Fakülteleri ile ortak çalışmalar yapıyoruz. Beslenmede kullanıldığı için sentetik ilaçlara göre yan etkisi olmadığından büyük avantaj sağladı. Bu çalışmalara daha fazla ivme kazandırabilmek için arı araştırma merkezi kurmak istiyoruz. Karadeniz arıcılık açısından çok iyi bir potansiyele sahip ve bu da bize avantaj sağlayacaktır.”

TÜBİTAK'ın da desteklediği proje çerçevesinde apiterapi araştırmaları yanı sıra hava ve çevre kirliğin risk oranının tespitinde, bu kirlilik kaynaklarının insan ve hayvan sağlığı üzerindeki muhtemel zararlı etkilerinin ortaya çıkarılmasında bal arıları biyolojik araç olarak kullanılıyor. Bu yöntem sayesinde bölgenin kirlilik derecesinin ve kirletici etmenlerin ortaya konulmasında önemli veriler elde edildiği belirtiliyor.

Manşetler

YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILDI