Kan yağımız artıyor!

Bakanlar Kurulu kararıyla 'Nişasta Bazlı Şeker'in' (NBŞ) kotası bu yıl yüzde 50 artırıldı.

Böylelikle yerli sermaye ile küresel tekellerin işbirliğiyle üretilen GDO'lu mısırdan elde edilen NBŞ'nin iç pazarda kullanımı iki kat artırılmış oldu.

Yüksek oranlı fruktoz şurubu olarak da bilinen nişasta bazlı şekerin kota artışını piyasaların gereğiydi.

Bunun karşılığında dünyada şeker pancarı üretiminde 4. olan Türkiye'de pancar üretimini baskılayarak, 200 bin üreticiyi ekimden uzaklaştırmadan, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine dek çok geniş çaplı 'NBŞ'li şeker açılımı' sürüyor.

Ziraat mühendisleri, şeker üretme kapasitemizin yarı yarıya düşürülmesine dikkat çekiyorlar.
Şeker Yasası NBŞ'nin yurtiçi üretim talebini yüzde 10 olarak belirlemiş olmasına rağmen Bakanlar Kurulu sekiz yıl boyunca kotaları devamlı olarak yükseltti.

Biliyoruz ki Amerika'dan ithal edilen GDO'lu mısırdan yine Amerikalı gıda tekellerinin ortaklığında üretilen NBŞ'li şekerin yerel pancardan üretilen yüksek kaliteli düşük fruktozlu şekerin yerini alması tek sözcükle 'küreselleşmenin' kendisidir.

Yani kendi yetiştirdiğiniz şeker pancarından vazgeçmeniz ve topraklarınızı küresel tohum ve gıda tekellerine açmanız demektir. Ne kadar pancar üreticiniz varsa onları tarımdan uzaklaştırırken şeker fabrikalarının varlığının 'fahiş' zararı 'ballandırarak' kamuoyuna anlatılabilir.
Yalnız lafın dolandırılacağı tek nokta NBŞ'nin kanda yağa dönüşen çok zararlı şeker olduğudur.
NBŞ'nin sağlık sabıka sicilinde yer alan obezite başlığında NBŞ'nin 'doymama hissini muhafaza ederek' yeniden ve daha fazla tüketime yol açtığı yazıyor.

Dolayısıyla gıda sanayimizin kullandığı bu ucuz tatlandırıcı aynı zamanda tükettiğiniz gıdayı birkaç katına çıkartma marifetine de sahip.

NBŞ pazarı ABD ve AB'de daraltılıp, kotaları düşürülürken hatta Fransa'da ve bazı ülkelerde tamamen yasaklanırken hem GDO'lu tohum, hem GDO'lu mısır ithalatı ve NBŞ üretimiyle hızla obezitenin, kanserin artacağı NBŞ'li şeker cennetine dönüyoruz.

Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu pancar üreticilerinin 2 milyon dekar arazide artık pancar ekemediğini, 18 milyon ton olan şeker pancarı üretiminin hızla azaldığını, şeker fabrikalarında çalışan işçilerin işsiz kaldığını ve 1 dekar şeker pancarının sağladığı oksijenin 3 dekar çam ormanına eşit olduğunu belirtiyorlar.

Ama kan yağları hızla yükselişe geçmiş, kan basıncı artmış, glikoz toleransı bozuk, ülkemizde bunları duyan çıkar mı?

NİHAL KEMALOĞLU

Manşetler

YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILDI