• BIST 9524.59
  • Altın 2490.371
  • Dolar 32.5123
  • Euro 34.7153
  • Ankara 20 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Bursa 18 °C
  • Antalya 20 °C
  • İzmir 19 °C

15 TL sağlık vergisi ile kimler kaybedecek???

Dr. Feza Şen

2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarına başvuranlardan alınacak katkı payının; Kamu kurumlarında 8 TL, özel sağlık kurumlarında 15 TL olarak uygulanmasına 01.Ekim.2009 tarihinde başlanacak.

Daha önce bu uygulama, Danıştay tarafından uygulamayı belirleyen yasanın amir hükümleri dışında uygulandığı için iptal edilmişti.

Ama 10.Temmuz 2009 günü yayınlanan 5917 sayılı torba kanunun 23, 26, 40, 41 ve 44.cü maddelerinde getirilen düzenleme ile Maliye Bakanlığı, hastalardan alınan katkı paylarını yeniden belirlemeye yetkili kılındı.

Bu yetki ile Maliye Bakanlığı sağlık hizmet sunucularına yapılan müracaatlarda

Sağlık hizmeti sunucusunun yer aldığı basamak,

Sağlık hizmeti sunucusunun resmi veya özel sağlık hizmeti sunucusu olup olmaması,

Önceki basamaklardan sevkli olarak başvurulup başvurulmadığı gibi hususları göz önünde bulundurularak farklı katılım payları belirleyebilir.

Buraya kadar sorun yok. Yapılan değişiklikler yasalara uygun duruyor. 

İşte sorun bu noktadan sonra başlıyor…

Yapılan yasal düzenlemeler, Anayasa ile belirlenen hakları yok ediyor mu ???...

Bu uygulama taraflarda nasıl algılanıyor ???...

Sağlık hizmetlerinden yararlanırken bugüne görmediklerini vatandaşa sunan Sağlıkta Dönüşüm Programı, vatandaş gözündeki büyüsünü yitirmemelidir.

Hastalar, Özel Sağlık Kurumları ve Ulusal Sağlık Politikaları açısından sonuçları Anayasal hakların çerçevesinde öngörmek lazım.. 

Hastalar getirilen uygulamayı Sağlık Vergisi olarak algılayıp tepki vereceklerdir.

Özel Sağlık Sunucuları yok olmaya doğru gidecek,

Sağlık Politikaları da tartışmalı hale gelecektir. 

  • Hastalara Sağlık Vergisi Geldi…

Bireyler sağlıklarına kavuşmak için cepten yaptıkları ödemeleri Sağlık Vergisi olarak görecektir.  

Neden Sağlık Vergisi diye algılanıyor ???

Çünkü 2. ve 3. basamak Kamu ve Özel Sağlık Kurumlarında sunulan toplam hizmetin yaklaşık 3/4’ü Kamu Sağlık Kurumlarında veriliyor.

Özel Sağlık Kurumlarında sunulan sağlık hizmeti toplam hizmetin 1/4’ü oranındadır.

Hizmetin daha çok sunulduğu kamu kurumlarına başvuranlardan alınan pay 8 TL iken,

Hizmeti daha az sunan kurumlarda alınan pay ise 15 TL olarak belirleniyor. 

Gereksiz sağlık hizmeti kullanılmasını azaltmak için hastalardan katkı payı alacaksak ve

Sağlık Vergisi olarak algılanmasını istemiyorsak; 

Hizmetin en çok sunulduğu kamu sağlık kurumlarında da katkı payını 15 TL olarak belirlemeliyiz.

Tedavi edici hizmetlerde hastaların ödediği katkı payı eşit olmalıdır. 

  • Reel Alınması Gereken Katkı Payı Miktarı Kaç TL’dir ???

Belirlenen 15 TL mi doğru rakamdır yoksa 8 TL mi doğru rakamdır ???

Sağlık Kurumlarına mülkiyet bazlı bakış, sağlık politikalarına nasıl yansır ??? 

Hastaların başvurduğu kurumun mülkiyetine göre katkı payı almak Anayasanın hangi maddelerinde tanımlıdır ??

 Bu sorunun cevabını arayalım.

1982 Anayasası ile tanımlanan; Vatandaşların lehine Genel Sağlık Sigortası uygulamasının yapılmasıdır.

Anayasa ile tanımlanan bireyin temel hakkı olan sağlık hakkının nasıl kullanacağını ise 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Kanunu ile belirlenmiştir.

Bu kanunun 3.maddesi ile de temel esaslar gösterilmiştir.

1.      3. madde A bendinde sağlık kurumları kamu özel ayrımı yapılmadan eşit, kaliteli ve verimli sağlık hizmeti sunması esas alınmış;

2.      B bendinde kamu ve özel bütün sağlık kurumlarında kaynak israfı ve atıl kapasiteye yol açılmaması esasa bağlanmış;

3.      D bendinde kişilerin hekim ve sağlık kuruluşu seçme hakkının kısıtlanmaması esası vurgulanmış;

4.      İ bendinde Özel Sağlık Kurumları ve meslek kuruluşları ile işbirliği önceliklendirilmiş;

5.      J bendinde hastalıklardan korunma, sağlıklı çevre, beslenme, ana çocuk sağlığı ve aile planlaması ve benzeri koruyucu sağlık hizmetleri takiplerinin sorumluluğu ise kamu kurumlarına verilmiştir. 

Kısaca düzenlemelerin esaslarını belirleyen kanunun hiçbir noktasında;

Kamu sağlık kurumları tarafından sunulan tedavi edici hizmetler teşvik edilmemiştir. 

Kanunun hiçbir noktasında kamu ve özel kurum ayrımı yapılması tarif edilmemiştir.

Kanun, Milli Sağlık Politikalarında kamu ve özel kurumları birlikte görmek niyetindedir. 

Sağlık kurumlarında yapılan mülkiyet ayrımcılığı ile alınan kararlardan sağlık politikaları zarar görür; Özellikle de hastalar zarar görür…

Yapılan uygulama için “Kamu Sağlık Kurumlarına zaten Global Bütçe ile ödeme yapılıyor” açıklaması ise bu konunun açıklaması değildir.

Anayasada tarif edilen kurumların ve bireylerin eşitlik ilkesi göz ardı edilmemelidir. 

  • En Düşük Fiyat, En Ekonomik Fiyat Ayrımı,

Hatırlarsanız eski ihale kanununda en düşük fiyat diye bir tanımlama vardı.

Daha sonra yapılan düzenlemeler ile en ekonomik fiyat  tanımı getirildi.

En ucuz olanı alırsınız sonra işinizi görmez, ve bir kenara atarsınız…

Gelin birlikte hatırlayalım; SSK Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devri ile depolarından çıkan kullanılmayan tıbbi malzemeleri??? 

Sunulması mümkün olmayan fiyatlarla hizmet almaya devam ederseniz, vatandaşlar kaza sonrası kopan parmakları, kopan bacakları ile hastaneler arasında gezer durur…

En son basına yansıyan örnek Orta Anadolu bölgesindeki bir kamu hastanesi…

Kim istemez,

O şehirde de kurulu bir mikrocerrahi uygulaması yapan özel yatırımcı olmasını ???

Sağlık hizmetleri birey için Anayasa ile belirlenmiş bir temel hak ve özgürlük ise,

bu hizmetin kullanımını ve sunumunu düzenlerken;

En ucuz olanı mı almalıyız yoksa ekonomik olanı mı ???... 

  • Ekonomistlere sorsak;

Hastalardan katkı payı alınması ile amaçlanan gereksiz kullanımın ve sağlık giderlerinin azaltılması ise;   

Hizmetin çok sunulduğu alanlarda daha düşük katkı payı alarak mı yoksa

Daha az sunulduğu yerlerde daha yüksek katkı payı alarak mı giderleri minimize ederiz ??? 

Hizmetin daha çok kullanıldığı kamu kurumlarında farkı 15 TL değil de 8 TL belirlediğimizde kamunun kaybı ne kadardır diye bir bakalım ???

2. ve 3.basamak sağlık kurumlarına yapılan hasta başvurusu yaklaşık 270 milyon civarındadır.

Ve bu başvurunun yaklaşık 210 milyon adedi Kamu Sağlık Kurumlarına yapılmaktadır.

Yani kamunun kaybı 210 milyon başvuru çarpı 7 TL eşittir 1,5 Milyar TL’dir.

1,5 milyar TL, eski para ile 1,5 katrilyon…. Bu rakam;

Sağlık giderleri içindeki tedavi edici hizmetlere ödenen bedelin yaklaşık % 10’udur.

Göz ardı edilen bu rakam gelen düzenleme ile tahsil edilecek rakamında % 50’sidir. 

  • Vatandaş Olarak Soralım;  

Nerde bunun kamu yararı ???  

Alınan karar gereği; 1,5 milyar TL eksik tahsilat hangi bürokratların sorumluluğundadır ???

Halen % 16’ları aşan işsizlik oranı, yok olan Özel Sağlık Kurumları sonrası daha da artacak ve kim kazanacaktır ??? 

En büyük hakim zamandır” derken kastedilen zaman içinde oluşan kamuoyunun gücü olsa gerek…. 

Var olan Özel Sağlık Kurumları tarafından SSK primi, Stopaj ve kurumlar vergisi olarak kamuya yapılan ödemelere baktığımızda, bu ödemeler toplamı; tedavi ettikleri hastalar için kamudan tahsil ettikleri paranın üçte biridir.

Hem istihdam ederek hem de vergi vs ödentilerini kamuya yaparak ayakta kalmaya çalışan Özel Sağlık Kurumlarının yanında;

Sağlık personel giderlerini genel bütçeden alan Kamu Sağlık Kurumları,

Döner sermaye gelirleri üzerinden ölçüsüzce sağlık dışı personel almakta,

Gereklimi diye sorulduğunda ise istihdama katkı oluyor diye cevaplanmaktadır. 

  • Özel Sağlık Yatırımcıları;

Birlikte düşünelim ve cevapları arayalım……

·         15 TL hasta katılım payı ile yapılan mülkiyet bazlı ayrımın sonuçlarını.…

·         Özel Hastanelerin sınıflandırılması sonrasında Tıp ve Dal Merkezlerinin hastalardan % 30 fark ücretini bile alamayacaklarını ….

·         Tam Gün yasa tasarısı ile yasanın yayınlanmasından sonra kamudan istifa ederek ayrılan hekimlere SGK anlaşmalı kurumlarda çalışma yasağı da olabileceğini..…

·         2010 yılı için SGK tarafından yapılacak hizmet sözleşmesinde cerrahi olmayan Tıp ve Dal Merkezleri ile sözleşme yapılmayabileceğini…..

·         SGK 2010 yılında kuruma kesilen faturalardan toplu alım ıskontosu isteyeceğini... 

Ve birlikte hatırlayalım. Tayland’da uygulanan sağlık politikalarının sonuçlarını…

Satılık Tıp Merkezi, Satılık Özel Hastane… Peki Alıcılar Kim ??????......

Sorunun doğru cevabı, Özel Sağlık Kurumlarının geleceği son noktadır….

Gelin taraflarca öngörüleri birlikte yapalım….Oynadığımız senaryoyu birlikte yazalım…

Dr. Feza Şen
Sağlık Yönetim MBA
Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Sekreteri
Sağlık İşletmecisi
(0532) 277 88 27 -
[email protected]
NOT: Görüşlerinizi ve iletişim bilgilerinizi mail atmanızı rica ederim

Bu yazı toplam 4198 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim