Türkiye, son yıllarda sağlık turizmi alanında büyük bir ivme kazanarak uluslararası arenada güvenilir bir tedavi merkezi haline geldi. Ancak sosyal medyanın kontrolsüz büyümesiyle birlikte, sağlık alanında yeterli uzmanlığı bulunmayan sosyal medya influencerlarının yaptığı bilinçsiz paylaşımlar, bu başarıya gölge düşürmeye başladı.
Sağlık Turizminde Güven Unsuru
Sağlık turizmi, hastaların tedavi süreçlerinde güven, kalite ve şeffaflık beklentisi üzerine kurulur. Türkiye’de sunulan ileri düzey sağlık hizmetleri, uygun maliyet avantajları ve uzman sağlık kadrosu bu güveni desteklemekteydi. Ancak son dönemde ortaya çıkan sorumsuz içerikler, uluslararası hastaların algısında ciddi bir erozyon oluşturmaktadır.
Sosyal Medyada Sağlık Alanında Yapılan Hatalar
– Yanlış bilgilendirme ve abartılı başarı hikayeleri
– Tıbbi süreçlerin “reklam malzemesi” gibi sunulması
– Hasta mahremiyetine ve etik ilkelere aykırı paylaşımlar
– Sağlık hizmetlerini ‘lüks ürün’ gibi tanıtma eğilimi
Kamusal sağlık kurumlarını itibarsızlaştırarak özel sektörü ön plana çıkarma çabası
4. Kamu Bürokratlarının ve Özel Hastane Lobilerinin Rolü
Ne yazık ki bazı kamu bürokratlarının da dolaylı veya doğrudan bu influencer akımlarına göz yumduğu, hatta desteklediği iddiaları gündeme gelmektedir. Sağlık turizminin ve kamusal sağlık hizmetlerinin itibarını korumak için, kamu yönetimi bu konuda daha net bir duruş sergilemelidir.
5. Etkileri
– Uluslararası hasta güveninde azalma
– Türkiye’nin sağlık hizmetleri kalitesi algısında düşüş
– Sağlık çalışanlarının mesleki itibarının zedelenmesi
– Sağlık turizmi gelirlerinde potansiyel kayıplar
6. Çözüm Önerileri
– Sağlık iletişiminde influencer içeriklerine yönelik yasal düzenlemeler getirilmesi
– Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların proaktif iletişim politikaları uygulaması
– Sağlık profesyonelleri ve sağlık kurumlarının sosyal medya kullanımında etik kuralların zorunlu hale getirilmesi
– Kamuoyuna yönelik doğru bilgilendirme kampanyalarının artırılması
Sağlıkta Sosyal Medya Influencerlarının Sağlık Turizmine Olumsuz Etkisi
Son yıllarda sosyal medya, sağlık iletişiminin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak özellikle tıbbi yeterliliği ve etik hassasiyeti olmayan sosyal medya influencerlarının sağlık hizmetleri hakkında yaptığı kontrolsüz paylaşımlar, Türkiye’nin sağlık turizmine büyük zarar vermeye başladı.
Yanıltıcı içerikler, abartılı başarı hikayeleri ve yanlış bilgilendirmeler, hem yurtdışından tedavi amacıyla gelmek isteyen hastalarda güvensizlik yaratıyor hem de ülkemizin uluslararası sağlık arenasındaki kurumsal itibarını zedeliyor.
Oysa sağlık sektörü, güven, doğruluk ve etik üzerine kuruludur. Bu ilkelere zarar veren her sorumsuz içerik, sadece bireysel değil, ülke çapında bir kayba yol açmaktadır.
Bu nedenle, Sağlık Bakanlığı bu konuda acilen aksiyon almalıdır. Sağlık alanında içerik üreten kişilere yönelik sıkı denetim mekanizmaları oluşturulmalı; doğruluk, etik değerler ve hasta güvenliği çerçevesinde ciddi kurallar uygulanmalıdır.
Gelişigüzel yapılan her paylaşımın, sağlık turizminde yıllarca inşa edilen “güvenli ülke” imajına zarar verdiği unutulmamalıdır.
Sağlık, popülarite yarışı değildir; insan hayatına duyulan derin saygının adıdır.
Sevinç Baran/Gündem Sağlık