• BIST 9079.97
  • Altın 2323.777
  • Dolar 32.352
  • Euro 34.9268
  • Ankara 13 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Bursa 15 °C
  • Antalya 15 °C
  • İzmir 16 °C

Şeflik ve başasistanlık sözlü sınavlarının hukuki denetimi

Sizden Gelenler

Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinin klinik şefi, şef yardımcısı ve başasistanlık sınav sürecinin sonuna gelindi. Daha önce yayınların değerlendirilmesi ve yazılı sınav aşamaları tamamlanmıştı. Nihayet sözlü sınavlar da yapıldı. Kısa bir süre sonra sonuçlar açıklanacak.

 

Ancak yayınları oldukça nitelikli olan ve yazılı sınavda da yüksek puan alan bazı adaylar sözlü sınavda elenir miyim endişesi duyuyor. Türk Tabipleri Birliğinin sözlü sınavlara yönelik güven vermeyen tutumu da bu endişeyi körüklüyor.

Bir çok hekim, sözlü sınavda elenirse başvurabileceği bir hukuki çare bulunup bulunmadığını merak ediyor.

Sözlü sınavda hak etmediği biçimde elendiğini düşünen bir adayın, yargısal himaye istemekten başka bir çaresi bulunmuyor. Sınav sonuçlarına itiraz etmek de hukuken mümkündür. Ancak maddi hata dışında (birinci olanın yanlışlıkla bininci yazılması gibi), itirazın sonucu değiştirmeyeceği biliniyor.

Peki mahkemeler bu konuda nasıl kararlar veriyor?

Doğrusu eski tarihli mahkeme kararlarında, baskın bir biçimde, sözlü sınavların yargısal denetiminin yapılamayacağına hükmediliyordu. Mahkemeler, sözlü sınav değerlendirmelerini idarenin takdir yetkisi kapsamında ele alıyordu. Anayasanın ilgili kuralına göre, idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıran kararlar verilemeyeceği için, sözlü sınav sonuçlarının iptali yoluna da gidilemiyordu.

Ancak bu eğilim son yıllarda değişti. Her ne kadar bu konuda nihai karar mercii olan Danıştay daireleri arasında içtihat birliği bulunmasa da genel eğilim, öncekinin aksi yönünde.

Bu noktada özellikle Danıştay Beşinci Dairesinin yeni yaklaşımı önem taşıyordu. Zira klinik şefliği ve şef yardımcılığı sınavları ile görevli mercii Beşinci Daire...

Beşinci Dairenin bu konudaki yeni yaklaşımı oldukça farklı... Sözlü sınavlarla ilgili bu yeni içtihadın temel ilkelerini beş başlık altında toplamak mümkün:

1) Sözlü sınav heyeti, sınav öncesinde soruları ve cevap anahtarını hazırlayarak bunu bir tutanağa bağlamalı.

2) Bu tutanakta, sınavda sorulan soru ve verilen cevaplara hangi heyet üyesince, hangi notun takdir edildiği de not edilmeli.

 

3) Özellikle düşük not verilmesi durumunda tutanakta bunun gerekçesi mutlaka gösterilmeli.

4) Sınava girenlerin meslekte aranan niteliklere (eğitim, öğretim, araştırma yapabilme yeteneği) sahip olup olmadığı objektif bir biçimde değerlendirilmeli.

5) Sınav, teknolojik imkanlardan yararlanılarak görüntülü ve/veya sesli olarak kayda alınmalı.

Beşinci Daire bu şartları karşılamayan bir sınavın usule uygun olmadığına karar vermektedir. Zira bu koşulların oluşmadığı bir sınavın hukuki denetiminin yapılması mümkün değildir.

Özetle şunu söylemek mümkündür: Klinik şefliği, şef yardımcılığı ve başasistanlık sınavlarının sözlü sınav aşaması da her idari işlem gibi yargısal denetime tabidir. Bu konuda herhangi bir tereddüt ve tartışma bulunmamaktadır. Yine, bu sınavların objektif bir biçimde yapıldığını ispat yükü Sağlık Bakanlığına aittir. Bunun ispatı için sözlü sınav tutanağının ve sınavın sesli/görüntülü kaydının tutulması zorunludur.

Dr. Erkin Göçmen
Tıp Doktoru-Hukukçu
www.erkingocmen.com

Bu yazı toplam 2482 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim