• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Ankara 25 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Bursa 17 °C
  • Antalya 24 °C
  • İzmir 26 °C

Türkiye’nin Sessiz Pandemisi ’Obezite’ : “Ciddi Anlamda Eylem Planına Geçmemiz Gerekiyor”

Türkiye’nin Sessiz Pandemisi ’Obezite’ : “Ciddi Anlamda Eylem Planına Geçmemiz Gerekiyor”
Dünyada ve Türkiye'de gittikçe artan ve "sessiz pandemi" olarak nitelendirilen obeziteye karşı uzmanlar her fırsatta uyarıyor.

Dünyada ve Türkiye'de gittikçe artan ve "sessiz pandemi" olarak nitelendirilen obeziteye karşı uzmanlar her fırsatta uyarıyor. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mine Adaş, "Türkiye'nin obezite karnesi çok parlak değil, yaklaşık 20 milyonu geçen sayıda obez birey yaşamakta, ülke olarak ciddi anlamda eylem planına geçmemiz gerektiğini gösteriyor. Mücadele gerçekten zor, inanılmaz bir artışla karşı karşıyayız. 2035 verisine baktığınızda rakam yüzde 55, kıpkırmızı, Türkiye alarm seviyesi, bu çok dramatik bir rakam. Hep moda diyetler var, önemli olan porsiyonları azaltmak, dengeli ve düzenli beslenmek" dedi.

Son yıllarda dünyada ve Türkiye'de obezite gittikçe artan bir sorun olarak öne çıkarken uzmanlar her fırsatta uyarıyor. Türkiye'nin obezite karnesinin kötü olduğu belirtilirken çocukluk çağından itibaren dengeli beslenme ve hareketliliğin sağlanmasının yanı sıra obeziteye karşı bilinç oluşturulmasının önemine dikkat çekiliyor. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Derneği (TEMD) Yönetim Kurulu Üyesi, Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Mine Adaş da Dünya Obezite Federasyonu'nun bu yıl yayınladığı Dünya Obezite Atlası'ndaki Türkiye ile ilgili dikkat çekici tespitleri yorumlarken önemli uyarılarda bulundu.

"20 milyonu geçen obez birey yaşamakta, eylem planına geçmemiz gerekiyor"

Obezitenin estetik bir sorun olarak değil birçok problemi de beraberinde getirebilen bir hastalık olduğunun bilinmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Mine Adaş, "Obezite son dönemlerin en önemli sağlık sorunlarından biri sadece ülkemiz için değil tüm dünya için ciddi bir halk sağlığı problemi olarak karşımızda durmakta. Yeni yayınlanan veriler var, Dünya Sağlık Örgütü'nden, ülkemizden ve çok yeni 2023 yılında Dünya Obezite Federasyonu bir obezite atlası yayınladı. Baktığınızda Türkiye'nin obezite karnesi aslında çok parlak değil, biz ülke olarak da değerlendirildiğimiz, Avrupa Bölgesi içinde obezite oranı en yüksek ülke olarak gözükmekteyiz. Türkiye'de yaklaşık 20 milyonu geçen sayıda obez birey yaşamakta. Obeziteyi kadınlarda daha sık görüyoruz. Obezitenin artmasındaki en önemli problemlerden bir tanesi de çocukluk çağındaki obezitenin artması ve oradan gelen yük erişkin döneminde, erişkin obezitesinin artması olarak da karşımıza çıkmakta. 2023'teki obezite atlasına baktığımızda 2035 yılına projeksiyonlar yapılmış maalesef kadınlarda 1 numara olacağımızı gösteriyor. Erkeklerde bu 5'nci sırada gözüküyor. Çocukluk çağı obezitesine baktığımızda da Macaristan'dan sonra yine 2'nci sırada gözleniyor. Bizim ülke olarak ciddi anlamda eylem planına geçmemiz gerektiğini gösteriyor. Genelde estetik bir problem olarak değerlendiriliyor ama obezite bir halk sağlığı problemi. Sağlık ekonomileri için de ciddi bir yük oluşturuyor, neden; beraberinde bulunduğu pek çok hastalık var. Hipertansiyon, diyabet, kardiyovasküler sistem hastalıkları, eklem, safra kesesi hastalıkları, depresyon, pek çok şeyi bir arada bulunduruyor. Günümüzde konuşulan şöyle de bir konu var; obezitenin bu mücadelede gerçekten bir hastalık olarak algılanabilmesi için, obezite terminolojisinde, isimlendirilmesinde yeni bir isimlendirilmeye mi gidilsin diye tartışılıyor. Baş harfleri İngilizce olarak ABCD (Yağ Dokusu Temelli Kronik Hastalık) diye isimlendirelim, obeziteli birey demeyelim. Burada kişileri damgalanmaktan da kaçınmak gerekiyor. Mücadelede daha etkin olabilmek, gerçekten bir hastalık, halk sağlığı problemi olarak algılayabilmek için obezite ile ilgilenen bilim insanlarının önerisi" dedi.

"İnanılmaz bir artışla karşı karşıyayız, Türkiye hakikaten alarm seviyesi"

Dünya Obezite Atlası'nda yer alan veriler ışığında çalışmalar yapılması ve sağlıklı yaşam şartlarına uygun şekilde davranışlarda bulunulması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Adaş sözlerini şöyle sürdürdü: "2035 verisine baktığınızda yüzde 55, kıpkırmızıya da boyamışlar, Türkiye hakikaten alarm seviyesi, bu çok dramatik bir rakam. Obezite ile mücadele gerçekten zor, inanılmaz bir artışla karşı karşıyayız. Bazen insanlar ulaşamayacakları hedefler koruyorlar, "20-30 kilo vermeliyim" diye, yine hastalarıma söylediğim şey; 1 kilo vermeyi hedefleyin, önce 1 kilo sonra 2'nci, 3'üncü kiloyu verirsiniz. Ulaşılmayacak hedefler koymak insanın moralini bozuyor, demotive ediyor. En basiti su tüketimini arttırmak, bakıyorsunuz su tüketimi yerine şeker oranı yüksek, gazlı içecekler tüketiliyor. Yemek yeme alışkanlıklarımıza dikkat etmemiz lazım. Sağlık sisteminde çok ciddi yük oluşturan ve pandemi diye nitelendirdiğimiz aslında enfeksöz bir hastalık değil ama mikrobik bir hastalık gibi salgın, o da obezitenin kardeşi diyabet. İlkokulda, ortaokulda, lisede öğrencilerin seviyesine uygun bir şekilde dengeli, düzenli beslenme alışkanlığı edinebilmek, kalori, besinlerin okuryazarlığı, hareketin bize katkıları, bunların getirisi ve götürüsü ancak çocukluk çağında öğretilirse iki nesil sonra ancak biz bunun etkisini görebiliriz. Obezitede hep moda diyetler var. Her zaman bir diyet moda oluyor, hep duyuyoruz, çeşitli isimler veriliyor veya tekdüze beslenmeler var. Sırf protein almak, ketojenik diyet sadece sıvı, her şeyden tüketmemiz gerekiyor. Burada önemli olan; porsiyonları azaltmak, dengeli ve düzenli beslenmek. Hastalarıma hep söylerim; canınız çok çektiğinde baklava da yiyeceksiniz. Sadece sıvı, sadece ketojenik beslenme bunlar doğru yaklaşımlar değil, beslenme alışkanlıkları yine bir diyetisyen kontrolünde düzenlenebilir."

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 968 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim