• BIST 10267.09
  • Altın 2413.146
  • Dolar 32.2664
  • Euro 34.8187
  • Ankara 15 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Bursa 14 °C
  • Antalya 20 °C
  • İzmir 20 °C

Yaşına Uygun Ve Kurallı Televizyon İzlemeyen Çocuklar, Olaylar Arasında İlişki Kuramayabilir

Yaşına Uygun Ve Kurallı Televizyon İzlemeyen Çocuklar, Olaylar Arasında İlişki Kuramayabilir
Yaşına uygun ve kurallı bir şekilde televizyon izlemenin çocukta öykü şeması geliştirmeye katkıda bulunduğunu belirten Psikoloji Bölümü Öğretim...

Yaşına uygun ve kurallı bir şekilde televizyon izlemenin çocukta öykü şeması geliştirmeye katkıda bulunduğunu belirten Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacer Nermin Çelen, öykü şeması geliştirmeyen çocuğun karmaşık şeyleri anlama şansını yitirdiğini, olaylar arasında ilişki kuramadığını söyledi. Çocuğun zarar görmeyecek şekilde teknoloji kullanmayı öğrenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Çelen, çizgi filmlerin çocukla izlenerek algısal bakış açısını değiştirmek gerektiğini vurguladı.

İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacer Nermin Çelen, 22-28 Nisan TV İzlememe haftası vesilesiyle yaptığı açıklamada televizyonun çocuk gelişimi üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Çocuklara koltuk patatesi deniliyordu

Kitle iletişim araçlarından biri olan televizyonun günlük yaşama dahil olmasından itibaren özellikle çocuklar üzerindeki etkilerinin de incelendiğini belirten Prof. Dr. Çelen, kıta Avrupası'nda televizyonun yavaş yavaş evlere girmesinin İkinci Dünya Savaşı sonrası olduğunu söyledi. Savaş sonrası televizyonun evlere girmeye başladığı zaman bu konuda çalışma yapanlar olduğunu belirten Prof. Dr. Çelen, "O dönemde araştırma yapanlar "Çocukları televizyon karşısına oturttuklarında televizyondan gelen bütün mesajları çocuklar içselleştiriyor" diye düşündüler. Hatta o dönemde televizyondan gelen tüm mesajları içselleştirdikleri için çocuklara coach potatoes yani koltuk patatesi ya da zombi adını vermişler" açıklaması yaptı.

Çocuklar seçme gücüne sahip

Bu alandaki çalışmaların 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren devam ettiğini kaydeden Prof. Dr. Çelen, "Bu çalışmalarda ise çocukların zombi ya da coach potatoes yani koltuk patatesi olmadığı, çocukların bilişsel yapılarının yetişkinlerden belki farklı ama çocukların da neyi seyredebileceklerini seçebilecek güçte olduklarını söylüyorlar. Yani çocuk kendisine aşina olan şeyleri, animasyonları, cıngılları, reklamları ve kadın seslerini tercih ederek seyrediyor. Erkek seslerini tercih etmiyorlar" dedi.

1970'lerden itibaren farklı görüşlerin öne çıktığını, bu görüşlere göre çocukların seçici olduğunun ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Çelen, "Çocukların anlamadığı, senaryosu oldukça karmaşık bir dizi ilgilerini çekmiyor. Çalışmalarda aslında çocuğun seçici olduğu vurgulanıyor" diye konuştu.

Öykü şemaları gelişmezse ilişki kuramıyor

Yaşına uygun şekilde televizyon izlemenin çocukta öykü şeması geliştirmeye katkıda bulunduğunu belirten kaydeden Prof. Dr. Çelen, "Diyelim ki o evde televizyon seyredilmiyor. Bizim büyürken bazı vakaların nasıl örüntülendiğini görmemiz gerekiyor. Mesela hırsız-polis ne demek, şiddet ne demek, ne zaman şiddet ortaya çıkar? Şiddet çizgi filmlerde de var. Bu senaryoları çocuk izlemez ise gelecekte kavramlar arasında ilişki kuramıyor. Eve televizyonun geç geldiğini düşünelim: Çocuk 6-7 yaşından sonra televizyon izlediğinde bu öykü şemaları geçmişte geliştirmediği için karmaşık şeyleri anlama şansını yitiriyor yani bakıyor ama anlamıyor. İlişki kuramıyor" dedi.

Çizgi filmlerde de şiddet var

Çizgi filmlerin çocukla beraber izlenerek algısal bakış açısını değiştirmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Çelen, "Tom ve Jerry çok masum bir çizgi film gibi. Tweety de çok masum görünüyor ama orada da şiddet var. Tom'un kuyruğu kesiliyor, köpeğe balyozla vuruluyor. Çocukla yan yana oturmak lazım. Çocuk kahkahalar atıyor. "Peki senin kuyruğun olsaydı ve senin kuyruğun kesilseydi ya da senin parmağın kesilseydi ister miydin?" şeklinde sorular sorulmalı. Çocuk "istemem" diyecek. "Bize komik geliyor ama güzel bir şey değil" denilmesi gerekiyor. Böylece algısal bakış açısını değiştiriyorsun" şeklinde konuştu.

Yasak yerine açıklama yapılmalı

Televizyonda uygun içeriklerin belirli sürelerde izletilebileceğini kaydeden Prof. Dr. Çelen, "Evde saatlerce sabahtan akşama kadar televizyonun açık olduğu zamanlarda ebeveynlerin çocuğun seyredip seyredemeyeceği şeyleri kontrol etmesi mümkün değil. Yasak her zaman caziptir. Çocuk neden bunu yasakladılar diye kenardan bakıyor. Çocuğa her şeyi seyretmemesi gerektiğini açıklamamız gerekiyor" dedi.

Çocuğun teknoloji kullanımı konusunda deneyim kazanması önemli

Çocuğun mutlaka takip edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çelen, "Anne babaların örnek olması, kural koyması ve seçici olması gerekiyor. Çocuk ne oynuyor, hangi televizyon programını izliyor, takip ediyor, bunun bilinmesi lazım. Bazen geri bildirim vermek için çocukla beraber oturmaları gerekiyor. Anne ya da bakım veren tutumu önemli. Teknolojiden de uzak kalamayız. Çocuğun zarar görmeyecek şekilde teknoloji kullanmayı bilmesi gerekiyor. Çocuğun teknoloji kullanımı konusunda bir deneyimi olması da gerekiyor. Neyi ne kadar kullanması gerektiğini kurallarıyla öğrenmesi lazım" şeklinde konuştu.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 471 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim