Kalpten 17 milyon kişi ölüyor

Başta yetişkinler olmak üzere her yaşta insanı tehdit eden kalp hastalıklarına dikkat çekmek amacıyla eylül ayının son pazar günü "Dünya Kalp Günü" olarak 100'ün üzerinde ülkede kutlanıyor. 2000 yılından bu yana kutlanan Dünya Kalp Günü'nde kalp hastalıkları ve kalp krizinin sebeplerine dikkat çekilerek çocukluktan itibaren hangi tedbirlerin alınacağı konusunda toplumun bilinçlendirilmesine çalışılıyor.

Bu yıl 26 Eylül'de kutlanacak Dünya Kalp Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Prof. Dr. Hayati Özkan, görülme oranı gittikçe artan kalp damar hastalıklarının zamanında fark edilmez ve tedbir alınmazsa kalp krizine gidecek bir sürece sebep olabildiğini belirtti.

Kalp-damar hastalıklarına sebep olan risk faktörlerinin hipertansiyon, sigara, kan yağlarındaki yükseklik, genetik miras ve kilo problemi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, bu risk faktörleri kontrol altına alınmadığı müddetçe herhangi bir inceleme normal çıksa bile kalp krizi riskinin ortadan kalkmadığını vurguladı. Özkan, ayrıca kalp damar hastalıklarından korunmak için sağlıklı hayat tarzının benimsenmesi, stresten uzak durulması ve düzenli doktor kontrolü gerektiğini kaydetti.


KORONER DAMARLAR KALBİMİZİN HAYAT DAMARLARI
Kalp-damar hastalıkları ile ilgili bilgi veren Özkan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Kalbimizin çalışması, koroner damarlar tarafından taşınan kana bağlıdır. Koroner damarlar, kalpten tüm vücuda kan dağıtan ve en büyük damar olan aortun ilk dalları olarak düşünülebilir. Sol ve sağ koroner damar, daha küçük dallara ayrılarak kalbin tamamını besliyor. Bir koroner damarın iç yüzeyi sağlıklı olduğunda kan bu damardan rahatlıkla akıyor. Bu da kalbimizin ihtiyaç duyduğu oksijenle beslenmesini sağlıyor.

Damarın iç tabakası yüksek kolesterol, yüksek kan basıncı ya da sigaradan dolayı zarar görmüş olabiliyor. Bu durum damar duvarında plak oluşumu (yağlı maddeler ve kalsiyum birikimi) ile sonuçlanıyor. Bu yüzden kan eskisi gibi rahatlıkla akamıyor. İşte bu durum, koroner damar hastalığının başlangıcı anlamına geliyor.

Plak oluşumu arttıkça damar daha da daralıyor ve kalp kasına olan kan akımı aşırı derecede azalıyor. Kalpte oksijen açlığı oluşur ki, bu da göğüs ağrısına sebep olabiliyor.

Daralmış olan damarın bir pıhtı ile tam olarak tıkandığı durumda bir kalp atağı (kalp krizi) geçirilir. Oksijen yönünden zengin kan yokluğunda o bölgedeki kalp kasları kalıcı olarak hasar görüyor."