Bakanımızın Çin ile sağlık işbirliğini geliştirmek için yapmış olduğu gezinin anlamı büyüktür…Kanserin, tedavisi zor ve masraflı olduğu bilinen hastalıkların arttığı bir dönemde bu gezinin yapılmış olması önemini kuşkusuz daha da arttırmaktadır…Fakat ülkeler arasında yapılan bu anlaşma ilk kez gerçekleşmiyor…
12 Ekim 1990 tarihinde Ankara’da imza altına alınmış bir başka anlaşma var…Bu anlaşmanın altında Sağlık Bakanlığı’nı temsil eden Müsteşar Yardımcısı Dr.Ecz. Fuat Bingöl ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Farmositik İdaresi adına Genel Müdür Yardımcısı Jin Tongzhan imza atmışlar. Bu anlaşmanın Bakanlar düzeyinde olmadığı dikkati çekiyor…Fakat 1990 yılında bile bunun öneminin kavranılmış olması çok güzel…
O zaman gerçekleşmiş olan protokolün maddelerine bakıldığında daha dar ve kısıtlı alanlarda yapılması planlanan çalışmaların bulunduğu bir anlaşma olduğu görülüyor…Bugün gelinen noktada daha profesyonel ve güçlü bir anlaşmaya imza atıldığı belli…Protokoldeki ayrıntılar açılandığında her şey daha belirginleşecektir…Nitekim Bakanımızın gezi sırasında ve sonrasında yapmış olduğu açıklamalar dikkatlice analiz edildiğinde önemli gerçeklerin kavranılmış olduğu görülüyor…Gelişen dünyamızda modern tıp ihmal edilmeden her şeyden ve özellikle geçmiş deneyim ve bilgilerden faydalanmanın önemi açıkça ortaya çıkıyor…
Bakanımız her iki ülke için ortak yanların bulunduğunu ifade ediyor ve gelecekte bu ortak yanların maliyetleri düşürme ve daha kaliteli sağlık hizmeti sunmak adına nasıl değerlendirilebileceğini sorguluyor…Ulusal bir ajansın haberinden bazı notları paylaşmak istiyorum…Böylece nasıl bir ufuk çizildiği daha iyi anlaşılacaktır…
“Bakan Recep Akdağ, daha sonra Çin Sağlık Bakanı Chen Zhu ile bir araya geldi. Görüşmede Chen, Türkiye ile yaptıkları anlaşmanın Çin'in başka ülkelerle sağlık alanında yaptığı ilk anlaşmalardan biri olduğunu belirtti. Bu anlaşmayla sağlık alanındaki ilişkilerin daha da ileri gideceği temennisinde olduklarını ve sağlık alanında önemli bir reform yapmayı planladıklarını kaydeden Chen, yapmakta oldukları reformda Türkiye'den yararlanabileceklerini düşündüklerini ifade etti. Çinli bakan ayrıca Türkiye ile sağlık politikası ve acil kurtarma alanlarında işbirliği yapmak istediklerini de dile getirdi.
Bakan Akdağ ise Çin ile geleneksel Çin tıbbı üzerinde ortak işbirliği yapmak istediklerini aktararak, Çin ile Türkiye'nin sağlık alanında benzerlikler olduğunu kaydetti. Bakan Akdağ, Batılı ülkelerin tıp alanında önemli tecrübelerinin olduğunu ancak Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek, ''Çin sağlık reformu prensipleri ile Türkiye'nin sağlık prensipleri birbirine çok yakın. İki ülkenin ortak kuracağı çalışma grubu ile birbirlerinin tecrübelerinden yararlanmalarını istiyoruz.'' dedi.
Kurulacak çalışma grubunun iki ülke ilişkilerine de hız katacağını belirten Akdağ, çalışma grubundaki görevlilerin bürokratlardan çok, sadece bu çalışma ile ilgilenebilecek uzman kişilerden oluşmasını önerdi. Kurulacak çalışma grubunun iki ülkenin tıp alanındaki eksiklikleri daha iyi belirleyebileceğini ve detayları daha ayrıntılı değerlendirebileceğini anlattı.
Akdağ, Avrupa'daki tedavi ücretlerinin çok pahalı olduğuna dikkat çekerek, ilaç ve teknolojide Türkiye'nin Avrupa ülkeleriyle aynı seviyede olduğunu ve bu alanda da ortak işbirliği ile iki ülkenin daha iyi bir teknolojiye sahip olabileceğini dile getirdi. Akdağ ayrıca Türkiye'nin afetlerde acil kurtarma ekiplerinin çok tecrübeli olduklarını ve bu alanda birçok Avrupa ülkesini de geride bıraktığını kaydetti. Çinli bakan da kurulacak çalışma grubuyla sağlık hizmetlerinin daha yüksek standartlara daha düşük maliyetlerle elde edilebileceğini kaydetti. Görüşmenin ardında iki bakan sağlık alanında işbirliği anlaşması imzaladı.”*
Bu anlaşmanın önemli bir çığır açacağını ummak istiyoruz…Zira modern tıp ihmal edilerek sadece tamamlayıcı tedavi yöntemlerinden faydalanılması gerektiğini günümüzün çağdaş dünyasında artık kimse söylemiyor…Fakat şu da bir gerçektir ki modern tıbbın çözüm bulamadığı pek çok hastalık için tamamlayıcı tıbbın gücünden faydalanmak akıllıca, mantıklı ve sonuç verici olabilir…Nitekim son bilimsel araştırmalar durumun bu yöndeki düşünceleri güçlendirdiğini ortaya koyuyor…
Son birkaç yıla kadar ülkemizde koca karı ilacı diye adlandırılan pek çok bitkinin olağanüstü faydaları yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmaktadır…Kanser tedavisi yapılan pek çok insanın bu tamamlayıcı tedavilerden faydalandığı, yaşam süresi ve kalitesinin arttığı açıkça ortaya konulmaktadır….Bu çalışmalar ve elde edilen sonuçların değerlendirilerek bilimsel çalışmalar haline getirilip ülkemizde ve Çin’de daha disiplinli bir şekilde kullanılmaya başlanmalarının kimseye zararı olmaz…
Bakanımızın bu anlaşmayı imzalamasının çok önemli olduğunu bir kez daha ifade ederken düşünce ve eylem planında bu başarılı girişime katkıda bulunan herkese, özellikle başta Sağlık Bakanımız Prof.Dr.Recep Akdağ’a geleneksel tedavilere gönül vermiş ve inanmış Türk Hekimleri adına teşekkürlerimizi sunmak isteriz…
* (CİHAN)
Dr.Recai Yahyaoğlu
www.tamtip.com
