Sağlıklı hayat için meyve suyu için

Sağlıklı bir bedene sahip olmanın en kolay yolunun doğal beslenmeden geçtiğini savunan uzmanlar, çeşitli renklerdeki sebze ve meyvelerin tüketimine dikkat çekiyor.

Sağlıklı bir bedene sahip olmanın en kolay yolunun doğal beslenmeden geçtiğini savunan uzmanlar, çeşitli renklerdeki sebze ve meyvelerin tüketimine dikkat çekiyor. Tazeliğini koruyan ambalajlı meyve suları beslenmede önemli rol oynuyor

Meyed (Meyve Suyu Endüstrisi Derneği) 14 Ekim-19 Aralık tarihleri arasında başlattığı kampanyasıyla meyve suyu tüketiminin önemine dikkat çekiyor. Sağlıklı beslenmede besin çeşitliliğini savunan uzmanlar da her fırsatta meyve ve sebze tüketiminin önemine değiniyor. Önerilen tüm meyve ve sebzelerin her mevsimde bulunması ve tüketilmesi mümkün olmadığından, en pratik alternatif olarak da karşımıza meyve suyu çıkıyor. Son dönemde, çeşitli meyvelerin bileşiminden oluşan ve farklı tatlarla her türlü damak tadına hitap eden meyve suları, tüketicilere daha fazla seçenek sunuyor.

GÜNDE 5 PORSİYON SEBZE-MEYVE
Yakın Doğu Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Yücecan; günde beş porsiyon sebze, meyve ya da buna denk gelen düzeyde meyve suyu tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Günde beş porsiyon sebze, meyve ya da buna denk gelen düzeyde meyve suyu tüketiminin; sağlıklı yaşamın vazgeçilemez koşullarından biri olduğuna değinen Yücecan, sözlerine şöyle devam ediyor: "Alınan sebze ve meyvenin en az iki porsiyonunun yeşil yapraklı sebzeler ve domates, portakal, limon gibi turunçgillerden oluşması büyük önem taşıyor. Düşük miktardaki sebze ve meyve tüketimi; gastrointestinal kanser (yüzde 19), iskemik kalp hastalıkları (yüzde 31), inme (yüzde 11) ve kansere (yüzde 15) yol açabiliyor. Ayrıca lezzeti ve serinliğiyle de yaz aylarının en çok tercih edilen içeceği olan meyve suları, güçlü antioksidan etkinlik gösteren bileşenler (vitamin C, b-karoten) yönünden de zengin. Bu özellikleriyle bazı kanser türleri, kalp hastalıkları ve diğer kronik hastalıklara karşı koruyucu etkileri bulunuyor. Kış aylarında da gribe karşı bol bol portakal tüketmek gerekiyor."

TÜRKİYE GERİDE
Türkiye'de meyve suyu sektörünün gelişme gösterdiğini söyleyen Ebru Akdağ, şöyle konuşuyor: "Ülkemizde yıllık toplam meyve suyu tüketimi kişi başı ortalama 12 litre kadardır. Bu oran Avrupa Birliği ortalamalarının oldukça altındadır. Avrupa'nın yüzde 100 meyve suyu ve meyve nektarı tüketimi yaklaşık 23 litre civarında olup, bu oran ülkemizdeki tüketimin yaklaşık üç katı civarındadır. Meyve suyu tüketimi Almanya'da 40, Hollanda'da da 29 litre."
 

 

TÜKETİCİLER ETİKET OKUMAYI ÖĞRENMELİ
MEYED (Meyve Suyu Endüstrisi Derneği) Genel Sekreteri Ebru Akdağ, marketten meyve suyu alırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini şu sözlerle anlatıyor:
Meyve suyu ve benzeri ürünleri satın alırken, içerdikleri meyve oranlarına dikkat etmek gerekiyor. Ürünün ne oranda meyve içerdiği, ambalajının üzerinde yazıyor olmalı.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Türk Gıda Kodeksi (TGK) gereğince meyve suyu ve benzeri ürünler dört ana kategoriye ayrılıyor.
Meyveye en yakın olan kategorideki içeceklerin meyve oranı yüzde 100 olarak belirtiliyor. Bu tip içecekler, tamamen meyveden oluşuyor ve içeriğinde hiçbir şekilde eklenmiş şeker ile koruyucu katkı maddesi bulunmuyor.

MEYVE NEKTARI NEDİR?
Bu arada bazı meyvelerin yüzde 100'ü tüketime uygun değildir. Örneğin; kayısı ve şeftali ya da tadı çok ekşi olan vişne ve limon gibi meyvelerin suyunu tek başına tüketmek pek mümkün olmuyor. Bu nedenle bazı meyvelerin suyunun, belirli miktar suyla seyreltilmesi ve suyla bozulan şeker dengesinin yeniden sağlanması gerekiyor. İşte bu tip meyve sularına, meyve nektarı adı veriliyor.
Meyve nektarlarına eklenmesine izin verilen maksimum şeker ile içermesi gereken minimum meyve oranı, Türk Gıda Kodeksi (TGK) gereğince yasal olarak belirleniyor. Nektarlar üretildiği meyvenin çeşidine göre yüzde 25-99 arasında meyve oranına sahip oluyor. Örneğin; limon nektarında meyve oranı en az yüzde 25, vişne nektarında en az yüzde 35, şeftali nektarında en az yüzde 50 oluyor. Yüzde 100 meyve suyunda olduğu gibi, meyve nektarının da koruyucu katkı içermesi yasak ve gelişen teknoloji gereği de gereksiz olarak kabul ediliyor.
Yüzde 10-24 arasında meyve barındıran içecekler; meyveli içecektir. Daha alt kategoride ise yüzde 0-9 arasında meyve içeren aromalı içecekler yer alır.
Bu ürünlerin ambalajları birbirine yakındır. Tüketiciler genelde etiket okumaz fiyat odaklı hareket ederler. Oysa ki, etikete bakmak önemlidir.

KAHVALTIYA VAKTİ OLMAYANA ENERJİ VERİYOR
Prof. Dr. Sevinç Yücecan, meyve ve sebze suyu tüketiminin vücudun besini anında emmesi bakımından daha hızlı bir sonuç verdiğini söylüyor.

MİNERAL DEPOSU
Yücecan, konuşmasına şöyle devam ediyor: "Sebze ve meyvenin suyu sıkılmış halde tüketilmesi minerallerin yüzde 100'ünün alınmasını sağlıyor. Birden fazla meyvenin suyunun bir araya gelmesiyle birlikte vücudun aldığı antioksidan çeşitleniyor. Potasyum ve magnezyum yönünden zengin olan meyve suyu; A, C ve E gibi vitaminler ve folik asitle birlikte sıvı vücutta hızla enerjiye dönüşüyor. Kuvvetli kahvaltı edemeyen kişilere, bir bardak meyve suyu içmeleri öneriliyor. Böylece, kişi güne enerjik başlıyor. Yaptığı işteki başarı oranını da arttığı görülüyor."

 

 

HASTALIKLARLA SAVAŞMAK İÇİN VÜCUDA DESTEK OLUYOR
DOMATES SUYU

Domatesin içinde bulunan likopen, çok kuvvetli bir antioksidan... Yapılan çalışmalar likopenden zengin besin tüketiminin; koroner kalp hastalıkları, prostat, kolon, akciğer, meme, rahim ve pankreas gibi çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu etki gösterdiğine işaret ediyor. Likopen ayrıca katarakt ve kalp damar hastalıkları riskini de azaltıyor.

LİMON SUYU
Limon, önemli bir C vitamini kaynağı. C vitamini de dokuları bir araya getiren ara kolajen maddesinin oluşumu için gerekli bir vitamin olarak görülüyor. C vitamini eksikliğinde diş etlerinde kanama, eklemlerde şişlik ve ağrı, vücudun diğer yerlerinde ufak darbelerle birlikte kanamalar görülüyor. Özellikle turunçgillerde bolca bulunan C vitamini vücuda güç veriyor, enfeksiyonlara karşı vücudu koruyor ve demirin kana geçmesini kolaylaştırıyor. Yemekle birlikte alınan C vitamini, bitkisel besinlerdeki demirin kullanımını 2-3 kez artırıyor. Diş ve diş etlerini kuvvetlendiriyor. Gribe karşı da birebir...

HAVUÇ SUYU
Havuç beta karoten bakımından oldukça zengin. İçerdiği A vitaminiyle gözlerimizin karanlıkta normal olarak görmesine ve alacakaranlığa alışmasına yardım ediyor. Vücudu ve organları saran epitel dokunun, kemik ve dişlerin gelişimi, büyüme ve üreme olaylarının oluşumu, hastalıklara karşı direncin sağlanması için de tüketilmesi gereken meyveler arasında yer alıyor. Ayrıca antioksidan olarak da görülen havuç, çeşitli kanser türlerine ve yaşlanmaya bağlı oluşan hastalıklara karşı da koruyucu etki gösteriyor.

KAYISI SUYU
Kayısı, beta karoten açısından çok zengin bir meyve. Kayısı da aynı havuç gibi gözlerimizin karanlıkta normal olarak görmesine yardım ediyor. Hücre ve dokuların sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlıyor. Mide, ince bağırsaklar, solunum ve üreme sistemi ile idrar yollarındaki deri ve dokuların sağlıklı bir şekilde devamlılığını sağlıyor; vücudu enfeksiyonlara karşı koruyor. Ve yine aynı havuç gibi, çeşitli kanser türleri ile yaşlanmaya bağlı hastalıklara karşı koruyucu etkide bulunabiliyor.

ŞEFTALİ SUYU
Yaz deyince akla gelen şeftali; en güçlü antioksidanlardan biri olarak görülüyor. İçeriğindeki bileşenler ile vücudun dış yüzeyini, sindirim, solunum, üreme ve görme organlarını dışarıdan gelecek mikroplara karşı koruyor. Ayrıca gözün, ışık durumuna göre ayarlanmasına da yardımcı oluyor.

ÜZÜM SUYU
Üzüm suyunun strese karşı koruyucu etkinlik gösterdiği, serbest radikal hasarını ve diyetle ilintili olarak görülen kronik hastalık riskini azalttığı ileri sürülüyor. Özellikle mor üzüm ve mor üzüm suyunda bulunan polifenoller, 7'den 70'e herkesi kalp hastalıklarından koruyor. Uzmanlar, kalp hastalıklarına karşı bol bol üzüm suyu içilmesini öneriyor.

NAR SUYU
Nar suyunun tümör oluşumuna, kolon, prostat, meme, akciğer ve deri kanserine iyi geldiği, deri hasarlarını önlediği söyleniyor. Narın, karaciğeri koruyucu etkisi olduğu da vurgulanıyor.

PORTAKAL SUYU
Portakal suyunun antioksidan özelliği var. İçeriğinde de vücudu sağlıklı kılan bileşenler bulunuyor. Bu bileşenlerin, portakal suyunda bulunan C vitaminiyle birlikte bağışıklık sistemini güçlendirdiği biliniyor. Bir bardak portakal suyu 132 kalori içeriyor ve günlük C vitamini gereksiniminin yüzde 30'unu karşılıyor. Bilimsel çalışmalar; portakal suyunun kötü kolesterol olarak bilinen LDL düzeyini düşürdüğü, iyi kolesterol olarak bilinen HDL düzeyini yükselttiğini gösteriyor.

ÇİLEK, AHUDUDU VE VİŞNE SUYU
Çilek, ahududu ve vişne gibi üzümsü meyve sularında bulunan biyoaktif bileşenler tümör oluşumunu engelliyor. Ayrıca bu bileşenler, savunma sistemini aktive ederek DNA'ya hasar veren stresin zararlı etkilerini azaltıyor. Menopoz sonrası dönemde yaşla ilgili bilişsel zayıflamaya de iyi geliyor.
 

Manşetler

YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILDI