SAĞLIK ANSİKLOPEDİSİ
Kırışıklık, Leke, Şekil Bozukluğu Ve Sivilce İzleri Nedir ?
Ciltte yaşlanmaya, sivilcelere, yaralanmalara ve güneş ışınlarının olumsuz etkilerine bağlı olarak ortaya çıkan kırışıklık, leke, şekil bozukluğu gibi estetik kusurların düzeltilmesi için kullanılan soft yöntemler büyük ilgi görüyor. Acı çekmeden, normal yaşamı etkilemeden uygulanır olması soft yöntemlere üstünlük sağlıyor. Kişinin estetik sorununun niteliğine ve beklentilerine göre muayeneden sonra hangi yöntemin kullanılacağına karar veriliyor.
Dolgu maddeleri enjeksiyonu
Dolgu maddelerin cilt içine enjekte edilmesiyle, kırışıklık bölgesinde hacim yaratılarak kırışıklık çizgileri düzeltiliyor. Dolgu maddeleri, yüzdeki yaşlılık çizgileri, yaralanmalarla oluşan çizgiler, yüzdeki şekil bozuklukları, kişinin derin sivilce izleri gibi sorunlarda tercih ediliyor. Ayrıca kişinin dudak kalınlaştırma, dudak şekillendirme gibi estetik değişiklik taleplerinde de bu yöntemler rahatlıkla uygulanabiliyor.
Dolgu yapılmasında kullanılan birçok madde bulunmaktadır. Bunlar sıvı parafin, sıvı silikon (ülkemizde kullanımı yasal değil) kolajen, hyalüronik asit, otolog yağ, otolog kolajen gibi maddelerdir. Kliniğimizde uygulanan dolgu maddesi, stabilize edilmiş hyalüronik asittir. Tamamen organizmaya uyumlu ve organizma tarafından eritilebilen doğal bir maddedir. Fonksiyonu, vücudun kendi hyalüronik asidinin tüketildiği yere hacim eklemektir.
Kalıcılığı ne kadar?
Dolgu maddeleri enjeksiyonun kalıcılık süresi 5 -12 ay arasında değişiyor. Metabolizmanın, hyalüronik asidi su ve karbonhidrata dönüştürmektedir. Büyüme faktörleri ve hormonlar, glikoz ve oksijen gibi önemli besleyici ajanların serbest geçişine olanak verir. Hyalüronik asit jelinin parçaları arasında hücreler dolaşabilir ve sağlıklı bir cilt ortaya çıkar. Test ihtiyacı olmadığından kişi hemen uygulamaya alınabilir, anında tatmin sağlar. Enjeksiyonun hemen sonrasında kişi normal yaşantısını sürdürebilir. Her yaşta uygulanabilir. İstenildiği sıklıkta tekrar edilebilir. Alerji riski yoktur.
BT-A (Botilinum Toksin - A) enjeksiyonu
BT-A, 1980 yılından bu yana tıbbın çeşitli alanlarında başarıyla kullanılıyor. Bazı kişilerin alışkanlık olarak kaşlarını çatmasıyla zamanla o bölgedeki çizgiler belirginleşmekte, bu da hoş olmayan bir yüz ifadesine neden olmaktadır. BT-A enjeksiyonu en sık, alın, iki kaşın arası, göz çevresi, çene ve dudak çevresindeki çizgilere uygulanmaktadır. Bu bölgelerin sinir ileti bozukluğuna ait anormalliklerinde özellikle tercih edilir. BT-A enjeksiyonunun etkisinin kalıcılığı kişiden kişiye değişiklik gösterir. Ortalama 4 -12 ay kalıcı etki elde edilir. Hiçbir sistemik yan etki gözlenmemiştir. Uygulamanın isteğe bağlı tekrarı mümkündür. BT-A enjeksiyonu uzman doktorlar tarafından yapılmadığında, kaş ve göz kapağı düşmesi, göz altı şişmesi gibi geçici yan etkiler görülebilir. BT-A uygulaması öncesi, hekimin, hastanın yüzündeki patalojiyi iyi belirlemesi, uygulayacağı dozu ve yöntemi belirlemesi gerekir.
BT-A enjeksiyonunun diğer kullanım alanları
BT-A enjeksiyonunun diğer kullanım alanları olarak, koltuk altı, el ve ayak gibi bölgelerdeki aşırı terlemeyi azaltmak amacıyla da uygulanabildiğini belirtiliyor. BT-A’nın ter bezlerinin yakınına enjekte edilmesi ile o bölgede, kişiden kişiye değişiklik gösteren biçimde 4 - 12 ay süreyle terlemenin azaltılması sağlanabiliyor.
BT-A enjeksiyonu yapılabilmesi için, kişide, başka hiçbir kas hastalığının bulunmaması ve en az 1 ay öncesinden o kişinin yüzüne, başka herhangi bir uygulama yapılmamış olması gerekiyor.
BT-A enjeksiyonuna bağlı olarak henüz bildirilmiş ciddi ya da kalıcı bir yan etki bulunmaması, bu uygulamanın önemli bir özelliği olarak kabul ediliyor.
Kimyasal peeling nedir?
Cildin zarar görmüş tabakasının değişik kimyasal maddelerin farklı konsantrasyonlarda kullanılarak kaldırılması işlemine peeling adı veriliyor. Kimyasal peeling TCA, rezorsin, laktik asit, sitrik asit, glikolik asit gibi birçok maddeyle yapılabiliyor. Bu yöntemlerden hangisinin hastaya uygulanacağına hekim karar veriyor. Kimyasal peeling, güneş hasarı sonucu oluşmuş ince çizgilerin hafifletilmesi ve kalın çizgilerin inceltilmesi, sivilce tedavisi, sivilce izlerinin hafifletilmesi, cildin yumuşaklığını artırarak, kuru kaba yapısının giderilmesi, parlaklığının artırılması ve ayrıca çeşitli dermatolojik bozukluklarda uzman hekimler tarafından uygulanan bir yöntemdir. Peeling öncesinde hasta-doktor beklentilerini, hastanın ulaşmak istediği iyilik, elde edilebilecek iyileşmenin seviyesi, hastanın tıbbi geçmişi, hastanın daha önce kullandığı ürünler ya da görebileceği tedavileri içeren karşılıklı tartışma, tedavinin başarısı için gereklidir. Hastanın yaşı, cilt tipi, cinsi, vücudunda düzeltme ihtiyacı gördüğü bölgelere göre kimyasal maddenin konsantrasyonu, süresi ve seans sayısı ayarlanır. Ortalama 8-10 seanstır.
Hangi durumlarda uygulanmaz?
Kimyasal peelingin uygulanamayacağı durumlar da bulunuyor. Bu nedenle hekimin, hastanın vücudunda, peeling yapılacak bölgeyi dikkatlice muayene edip karar vermesi büyük önem taşıyor. Aktif herpes enfeksiyonu (uçuk) bulunan, yeni operasyon geçirmiş, radyoterapi gören, cildinde yara izi oluşma ihtimali olan, siğil bulunan kişilerde kullanımı uygun değil. Ayrıca son bir ayda krioterapi (soğuk tedavisi) uygulanması ve bazı ilaçların kullanımı da kimyasal peeling uygulamasının yapılmaması gereken durumlar arasında yer alıyor. Kimyasal peeling uygulandıktan sonra o bölge güneşe maruz bırakılmamalı, ayrıca tahriş yapabilecek her türlü etkiden korunmalıdır.
Krioterapi -Soğuk tedavisi
Krioterapide, kaynama derecesi çok düşük bazı gazlar uygulanarak vücudun bir bölgesi istenilen soğutulma derecesine getiriliyor. Bu sayede güneş etkisiyle oluşan kahverengi yaşlılık lekeleri, et benleri, siğiller, virüs enfeksiyonlarının izleri başarıyla gideriliyor.
Krioterapiyle cildin yüzeyindeki istenmeyen oluşumların kaybolması sağlanıyor. Uygulanan endikasyonlarda başarı oranı çok yüksektir. Uygulama süresi çok kısadır. Herhangi bir lokal anestezi ya da cerrahi girişim gerektirmez. Kullanılan gaz, cildin yüzeyine sprey ya da dokundurma sistemiyle saniyelerle ifade edilebilecek kadar kısa süre uygulanır. Lezyonun özelliğine göre bir ya da birkaç seans yeterlidir. Uygulama sonrasında bir sızı olabilir. Krioterapi uygulandıktan sonra uygulama bölgesinde bir kızarıklık oluşur. İyileşme süreci vücudun onarım süreci kadardır. Kişide soğuğa karşı aşırı duyarlılık ya daönemli bir sistemik hastalığın bulunması durumunda krioterapi uygulanmıyor.
- 17:08 - Rize İl Sağlık Müdürlüğünden dolandırıcılık uyarısı
- 16:58 - NEÜ Diş Hekimliği Fakültesi'nde 3 yeni birim hizmete açıldı
- 16:48 - AK Partili Çankırı'dan Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi açıklaması
- 15:58 - Keban'da kan bağışı kampanyası
- 15:58 - Van'da "2. Uluslararası Van AR-GE Proje Pazarı" programı düzenlendi
- 15:18 - İngiltere, Avustralya'nın 16 yaş altına getirdiği sosyal medya yasağını yakından takip ediyor
- 14:53 - BŞEÜ ile Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi arasında iş birliği protokolü
- 14:33 - DSÖ: Gazze'de nisana kadar 100 binden fazla çocuğun akut yetersiz beslenmeden muzdarip olacağı öngörülüyor
- 21:08 - Kars'ta bir akademisyen nefret ve ayrımcılık suçlamasıyla gözaltına alındı
- 20:53 - Zambiya, kolera salgınının kontrol altına alındığını duyurdu
- 19:23 - TBMM Engellilerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu toplandı
- 18:58 - Edirne'de ambulans ile cipin çarpıştığı kazada 1 kişi yaralandı
- 18:43 - Karabük'te Eskipazar İlçe Devlet Hastanesi'nin ihalesi 15 Ocak'ta yapılacak
- 18:38 - Ağrı'da rahatsızlanan bebek ambulans uçakla İstanbul'a nakledildi
- 18:18 - Can Veren Eller Derneği, Madagaskar ve Tanzanya’da sağlık eğitimi ve desteği verdi
- 17:38 - Hasköy Devlet Hastanesi hizmet vermeye başladı
- 17:01 - İlaçlarda Uygulanacak Kamu Kurum İskontosu Baremlerinin Değiştirilmesi
- 15:28 - BM, kısıtlamalar nedeniyle hayat kurtarıcı barınma yardımlarının Gazze'ye ulaşamadığını bildirdi
- 15:23 - Karabük Üniversitesi çalışmalarıyla "bilim merkezli toplum" inşasına destek verecek
- 14:28 - DSÖ: Küresel olarak her 8 kişiden biri göç nedeniyle hareket halinde
- 14:13 - Hamas Siyasi Büro Üyesi Ebu Avn: "İsrail, Filistinli esirleri organlarını aldıktan sonra öldürdü"
- 14:13 - Allianz Türkiye sağlık destek ve dijital sağlık hizmetlerini genişletiyor
- 13:48 - Türk Kızılay Zara Temsilciliği hizmet binası törenle hizmete açıldı
- 13:43 - Yaşam kalitesini düşüren burun tıkanıklığı okul ve iş performansını olumsuz etkiliyor
- 13:43 - DSÖ, Gazze'de tıbbi tahliye bekleyen 1092 hastanın hayatını kaybettiğini bildirdi
- 13:38 - Kırklareli'nde ortaokul öğrencilerine skolyoz taraması yapılacak
- 12:53 - Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde uygulanan tedaviyle şeker hastasının ayağı kesilmekten kurtarıldı
- 12:43 - Rize'de yerli mobil dijital röntgen cihazı hizmete sunuldu
- 12:33 - Sağlık çalışanları, eğitimlerle toplumun "sağlık okuryazarlığı" düzeyini arttırıyor
- 12:03 - Uykusuzluk, nörolojik hastalık riskini artırıyor
- 11:53 - Gönüllü doktor ve gençler sağlık taraması ve ilk yardım eğitimi için köy yollarında
- 11:13 - Kızılhaç yetkilisi, Gazze'deki soğuk hava ve insani yardım ihtiyacına dikkati çekti
- 11:08 - Kornea nakliyle dünyası yeniden aydınlandı
- 11:08 - ABD'de üretilen "evde meme kanseri tarama cihazı" sağlıkta yeni gelişme olarak öne çıkıyor
- 10:58 - Sosyal korumaya 2024'te yaklaşık 4 trilyon 965 milyar lira harcandı
- 10:08 - Doktor önerisi olmadan serum taktırılmamalı
- 09:13 - Eceabat'ta zeytin üreticilerine hijyen eğitimi verildi
- 09:13 - Pazaryeri İlçe Devlet Hastanesinde görev değişimi
- 19:53 - DSÖ, 2014’ten bu yana yaklaşık 80 bin kişinin göç yolculuklarında hayatını kaybettiğini bildirdi
- 18:08 - Hamas: Gazze'de çocukların soğuktan ölme sebebi, devam eden abluka ve yeniden imarın engellenmesi
Ve burası da bir devlet hastanesi
14 soruda Koronavirüs hakkında kendinizi test edin...
Gilaburu meyvesi kanserden koruyor
Endonezya’daki deprem: Ölü sayısı bin 203'e yükseldi
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim

























